Daryl hocam, öncelikle bizimle röportaj yapmayı kabul ettiğiniz ve değerli vaktinizi ayırdığınız için çok teşekkür ediyoruz. Hazırsanız ilk soruyla başlayabiliriz. AGÜ’de sizi tanımayan yoktur tabii ki ama yeni dönemde gelecek olan arkadaşlar için kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz?
Ben Daryl York, AGÜ’ye 12 sene önce geldim ve kurumumuzdaki öğretmenlerle ilk hazırlık sınıfını açtık. İngilizim ve Türkiye’de çok uzun zamandan beri çalışıyorum. Benim için en önemli noktalardan bir diğeri de dil öğretmeyi çok seviyorum.
Teşekkür ediyorum. Sıradaki sorumuz aslında en uzun soru ama sizinle ve hazırlık sistemiyle ilgili çok fazla bilgi barındırıyor içinde. AGÜ’de oldukça yenilikçi bir hazırlık sistemi kurdunuz. Öğrencileri otonom öğrenmeye teşvik ediyorsunuz. Mezun olduklarında sadece yüksek seviyede İngilizce değil aynı zamanda güçlü bir network ve tecrübeyle ayrılıyorlar. Peki, böyle bir sistemi hayata geçirirken temel vizyonunuz neydi?
Şunu söyleyebilirim ki Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinde öğrenciler hazırlığı bölüme geçebilmek üzere atlanması gereken bir eşik bir angarya olarak görüyorlar. Biraz analiz ettiğimde gördüm ki birçok hazırlık programı lise İngilizce programından farklı veya ilgi çekici değil. Yani bir lise öğrencisi gibi kitap üzerinden ders işlenildiğinde ne öğretmen ne de öğrenci için bu çok motive edici olmuyor. Şöyle bir şey de düşündüm. Buraya gelen bir öğrencinin hayatının önceki dönemlerinde İngilizce öğrenmeye çok bir fırsatı olmamış olabilir ama neticede bir üniversite öğrencisi olarak bir hayat başarısı ve dünyaya bir bakış açısı var. Tam da bu noktada öğrencileri düşünmeye sevk etmek ve büyük bir lise öğrencisi değil de küçük bir üniversite öğrencisi olarak zorlayıcı metinler ile kendilerini geliştirmelerine olanak sağlamak istedik.
Şimdi, daha önce de bahsettiğimiz gibi otonom öğrenme AGÜ’de çok önemli peki bu durum mezunların kariyerlerinde nasıl somut bir fark yaratıyor sizce?
Konu ne olursa olsun bir öğrenci sorumluluk alarak bir şeyleri kendi kendine öğrenebiliyorsa bu durum öğrencinin gelecek hayatına da olumlu olarak yansıyacaktır. Hayatımızın her aşamasında bizi yönlendiren birileri olmuyor her zaman tam da bu noktada genç bir insanın kendi kendine çalışma becerisi kazanması çok önemli. Onun dışında tabii ki yabancı bir dil öğrenmenin uluslararası anlamda öğrencilere çok faydası oluyor. Bugünlerde birçok insan, başka bir ülkeye gitmeden, yine uluslararası bir şirket için çalışabiliyor. Ve yine Türkiye’deki uluslararası bir şirkette çalışmak isteyen bir öğrenci İngilizce mülakatlardan geçeceği için İngilizce öğrenmenin önemli olduğunu söyleyebilirim.
Peki, kurduğunuz sistemin geri dönütlerinden memnun musunuz?
Genelde öğrenciler zorluğundan yakınıyor. ilk sene çok net hatırlıyorum, bir öğrenci geldi ve ağlamaya başladı, tüm öğretmenler benimle İngilizce konuşuyor, ben anlamıyorum, yapamayacağım diye. Aslında dil öğrenmekten korkmamak gerekiyor. Öğrenciyi biraz teşvik ederek dil öğrenmenin korkulacak bir şey olmadığını göstermeye çalışıyoruz. Bir diğer nokta ise konfor alanının dışına çıkmak gerekiyor. Yani biz derslere geçme sınırı koymazsak o zaman hiç kimse faydalanamayacak programdan. Aslında program başarılı olduysa o başarının sırrı, biraz öğrenciyi zorlamak oldu.
Peki, şimdi tam da bu noktada biraz gidişatı değiştirerek, daha karakteristik sorular sormak istiyorum. Kendinizi 3 kelimeyle tanımlayacak olsanız hangi kelimeleri kullanırdınız?
Çalışkan olmak ve bir diğeri meraklı olmak çünkü ben de öğrenmeyi seviyorum. Son olarak da sebatlı olmak diyebilirim.
Kendi eğitim geçmişiniz ve kariyer yolculuğunuzda sizi bugün bulunduğunuz noktaya ulaşan en önemli unsur nedir?
Birisi bir şey öğrenmek istiyorsa bunu kendisi için yapması lazım çünkü öğrenme kişinin kendisinde başlıyor öncelikle. Her ne kadar teknoloji çağında yaşıyor ve bilgiye videolardan hızlıca ulaşıyor olsak da en verimli yol okumaktır bana göre. Çünkü çok daha fazla bilgiyi daha kısa zamanda edinebilirsin. Şöyle ki bir şeyler okumak için teknolojiyi kullanabilirsin ama videolar ile bir yere kadar gidebilirsin okumak ise bence hiçbir zaman önemini kaybetmeyecek.
Şimdi, bu sıradaki soru benim cevabını en merak ettiğim soru aslında. Sizin için başarının tanımı nedir?
Başarı, genel anlamda kariyerde terfi etmek, çok para kazanmak veya bir unvan sahibi olmak ile ilgili değildir aslında. Çünkü, bildiğiniz gibi birçok insan hayatlarında, yavaş yavaş çalıştıkça terfi ediliyor. Bu terfi olayı ne zaman bitiyor? Ulaşmaları gereken en üst noktaya ulaştıkları zaman. Dışarıdan bakıldığında “Bu kişi unvan sahibi yani başarılı” olarak düşünülebilir fakat yaptığı işe bakmak lazım. Yani gerçekten yapabiliyor mu, beceriyor mu? Tek önemli şey o. Yani hayatta, bir şey yapabilmek için yeterince hazır olmak, “yetkinlik” sahibi olmak.
Dil okulunun yöneticisi olarak, yeni bir dil öğrenmek isteyen kişilere ne tavsiye verirdiniz? Hiç bilmediğimiz bir dili nasıl daha kolay öğrenebiliriz?
Öncelikle o dili öğrenmeyi istemek ve daha sonra merak etmek gerekiyor. Ama, bazı öğrencileri, ki çok haksız bulmuyorum aslında, mimar olmak istiyor ya da mühendis olmak istiyorlar ve o onların tam motivasyonu sınavları vererek fakülteye geçmek oluyor. Ama İngilizce öğrenmeye bir dersten çok, dünyada yeni kapılar açan bir dil olarak bakılması gerekiyor. Ve üçüncüsü o dil ile başlangıç seviyesi bir şeyler de olsa vakit harcamak ve öğrenmek. Ama ne derler, bir dili öğrenmek için sihirli bir, bir yöntem yok.
Son sorumuz, AGÜ’nün dünya sıralamasında 37. sırada olmasına katkınız çok büyük. Peki, okuldan ayrılıyor olmak size neler hissettiriyor?
Bu soru için teşekkür ediyorum, çok güzel bir soru. Biz dil okulunda bir ekip olarak çalıştık ve emek verdik. Buradan ayrılacağım için hüzünlüyüm. Daha önce bahsettiğin gibi burada bir konfor alanı oluştu benim için, tanıdığım insan sayısı çok ve çok alıştım. Aynı zamanda 12 yıl çok uzun bir süre daha önce hiç bu kadar uzun süre aynı kurumda çalışmamıştım yani benim için bir rekor. Bir heyecanla geleceğe bakıyorum. O zaman biraz hüzün, biraz heyecan diyebilirim.
Peki, öğrencilerinize yönelik veya genel anlamda hiç fark etmez, eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?
Var olan tüm eski öğrencilerimiz, hazırlık öğrencilerimiz ve gelecekteki öğrencilerimize başarılar diliyorum. Dediğim gibi top onlarda.
Peki, çok teşekkür ediyoruz röportajımıza değerli düşüncelerinizle eşlik ettiğiniz için.
Rica ederim, benim için bir zevkti.