Yaşar Kemal, gerçek adıyla Kemal Sadık Gökçeli, Kürt asıllı Türk roman ve hikaye yazarıdır. Yaşamı boyunca pek çok ödül almış olan yazar, Türk edebiyatının en önde gelen yazarlarından biridir. Yağmurcuk kuşu, Yaşar Kemal’in en ünlü eserlerindendir. Bu eser, Türk halk masallarından esinlenerek yazılmış bir roman olarak dikkat çeker. İlk kez 1952 yılında yayımlanmıştır ve Yaşar Kemal'in edebi kariyerinde önemli bir yere sahiptir. Kitap genel olarak Anadolu’da köy yaşamını, 1. Dünya savaşıyla insanların yaşadığı bazı sorunları ve aile değerlerini ele almaktadır. Kitapta masalsı bir anlatım vardır. Köylü yaşamının zorluklarını ve doğa ile insan arasındaki ilişkiyi betimler. Bu roman, Yaşar Kemal'in kariyerinin erken dönemlerine aittir ve yazarın Türk halk kültüründen ilham alarak yazdığı eserlerden biridir. Kendine özgü üslubu ve zengin anlatımıyla tanınan Yaşar Kemal, "Yağmurcuk Kuşu" ile Türk edebiyatına önemli bir katkıda bulunmuştur.
Yağmurcuk kuşu, birinci dünya savaşında Van’da yaşayan bir ailenin göç etmek zorunda kalması ve ardından göç sırasında yaşadıkları zorlukları ve ardından Adana’ya yerleşmelerini anlatılır. Kitapta genel olarak köy yaşamı havası hakimdir. Köyde yaşayan insanların gelirlerini tarlalarda çalışarak ya da hayvancılık yaparak kazanması üzerine vurgular vardır. Kitapta ana karakterlerimizden olan İsmail, Adana’ya ailesi ile göç ederken yolda bir erkek çocuk ile karşılaşır ve onu evlat edinerek Salman ismini verir. Adana’ya ulaşan İsmail, Burada yaşamanın yollarını arar bazen tarlalarda çalışarak bazen de hayvancılık yaparak kısa zamanda yükselir. İsmail’in çok uzun zaman sonra çocuğu olmuştur ve ona Mustafa ismini vermiştir. Mustafa, Salmandan korkmakta ve bir gün onu öldüreceğini düşünmektedir. Kitap tek bir karakterin gözünden anlatılmamaktadır. Her karakterin gözünden olayların akışı ve karakterlerin zihninden geçen düşüncelere yer verilmektedir.
Yaşar Kemal, Yağmurcuk kuşu ile oldukça ön plana çıkmıştır. Kitap genel olarak beğenilmiştir. Okurlar kitabın Türk-Kürt kültürünü oldukça gerçekçi yansıttığını düşünülmektedir. Her ne kadar beğenilen bir kitap olsa da karakter bakımından kadınlara daha çok değer verilmesi beklenilirdi. Kitabın yazıldığı dönem ve ele aldığı zaman zarfı düşünüldüğünde de kadınlara verilen değerin o dönemlerde gerçekten ne kadar zayıf olduğunu görebiliriz. Her ne kadar kadın karakterler ikinci planda tutulsa da kitapta yer yer kadınların da etkili olduğu alanlar görülmektedir. Özellikle İsmail’in annesine verdiği değerden bu etki hissedilmektedir. Yağmurcuk kuşu, akıcı ve sürükleyici bir anlatımının yanı sıra kitapta diğer karakterlerin gözünden anlatım sayesinde okuyucu kitabın sonunda tüm hikayeye hakim olmaktadır.
