Merhaba Muratcan, öncelikle bugün teklifimizi kabul ederek bu röportaja vakit ayırdığın için teşekkür ederiz. Bugün, yakın zamanda İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) ‘de teknik öğrenci pozisyonunda aldığın kabul hakkında konuşmak için bir araya geldik.
Öncelikle seni tanıyarak başlayabilir miyiz? Bize kendinden bahseder misin?
Ben Muratcan Yazıcı. Abdullah Gül Üniversitesi, Elektrik Elektronik Mühendisliği 4. sınıf öğrencisiyim.
Teşekkür ederiz. AGUNEWS okuyan ve senden ilham alacak arkadaşlarımız için başvuru sürecin hakkında biraz detaylı sorular sormak istiyorum. Eminim üniversitemizdeki birçok arkadaşımıza yardımcı olacak cevapların. Bu pozisyondan nasıl haberdar olup başvurdun? Başvuru sürecin nasıldı? Başvuru sürecinde senden neler talep edildi?
Bizim bölümümüzde son dönemde dersimiz olmuyor. Bunun yerine uzun dönem stajı yapmamız gerekiyor. Bu uzun dönem stajını yurtdışında yapmak istiyordum ve yaklaşık bir yıldır firmaları araştırıp başvuru yapıyordum. Bu süreçte kaç tane firmaya başvurduğumu dahi hatırlamıyorum. Bu başvuruların çoğuna yanıt alamadım, kalanlarından ise reddedildim. Staj bulabileceğim sitelerde gezinirken o site başka bir siteden bahsediyor, oradan başka sitelere geçiş yapıyordum. Bu şekilde sürekli başvurulara devam ettim. CERN bu süreçte karşılaştığım kurumlardan biriydi. İlk başta reddedildiğim firmaları düşününce buradan kabul almak imkansız diye düşünüyordum ama kaybedecek bir şeyim yoktu. Uzun süren bir başvuru süreciydi. Daha öncesinden hazırladığım CV, CERN için özel olarak hazırladığım motivasyon mektubum, akademik transkriptim ve iki adet referans mektubu ile başvurumu yaptım.
CERN’ in aday havuzunda dünyanın her ülkesinden insanlar var. Belki de başvurduğum 120 kişilik kontenjanı olan programa on binlerce başvuru yapıldı. Bu sebeple başvuru sonuçları yaklaşık 3 ay sonra açıklanmıştı. Açıkçası bu başvuruyu yaptığımı dahi unutmak üzereydim. Ardından ilk aşamayı geçtiğime dair e-posta aldım ve mülakata davet edildim. Yaklaşık bir saat süren başarılı bir mülakat geçirdim. Onlarda iyi bir izlenim bıraktığımı fark etmiştim ve umutlarım artmıştı tabii. Kısa bir süre sonra ise kabul edildiğimi bildirdiler ve gerekli dokümanları hazırlamaya başladım.
Yani başvuru sürecim özet olarak bu şekildeydi.
Hepimiz öğrenci olarak hatta belki yeni mezun olarak iş, staj başvuruları yaparken zor dönemler yaşıyoruz. Başvurduğun kurumun ve pozisyonun önemi sebebiyle eminim senin de zor zamanların olmuştur. Bu dönemlerde motivasyonunu nasıl korudun? Birçok kişi zor pozisyonlar ve kurumlar için yaptıkları zorlu başvuru süreçlerinde pes edebiliyor.
Dediğim gibi, kaç tane firma tarafından reddedildiğimi kaçından geri dönüş dahi alamadığımı hatırlamıyorum. Toplamda yaklaşık 100 adet başvuruda bulunmuşumdur. Belli bir süre sonra geri dönüş maillerinin “We regret to inform you” ibaresinden sonrasını okumuyordum bile. Uzun dönem stajını yurtdışında yapmayı çok istiyordum ve kolay kolay pes etmeyecek kadar motivasyonum vardı.
Teknik öğrenci olarak CERN’ de hangi deneyimleri kazanmayı bekliyorsun? Bu pozisyonda ne tip sorumlulukların olacak?
Orada “Electrical Power Converters” departmanında çalışıyor olacağım. Bir mentorum olacak ve bana görevler verilecek. Bu görecler arasında “Araştırma & Geliştirme”, elektronik tasarım ve deney yapma gibi görevlerim olacak. Bu süreçte bana en çok Araştırma & Geliştirme görevinin katkısı olacağını düşünüyorum. Çünkü araştırma yaparken birçok şey öğrenebiliyoruz. Yaptığım araştırmalar ile bir soruna çözüm bulacağım ve bulduğum çözümü tasarlayıp test etme imkanım olacak. Bütün bunları CERN’ deki alanlarında bir numara mühendislerle yapmak, onlarla iletişimde olmak, anlamadığım şeyleri sormak bana çok şey katacak.
Şüphesiz gelecek vadeden başarılı bir mühendis adayı olduğun için böyle bir kabul aldın. Bunda geçmiş deneyimlerinin etkisi olduğunu düşünüyor musun? Kaunas Teknoloji Üniversitesindeki erasmus deneyimin, ASPİLSAN Enerji A.Ş.’de aday mühendislik deneyimin sadece benim bildiklerim. Bu ve bilmediğim diğer deneyimlerinin sana ne katkısı oldu?
Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünde bizi sürekli projeler yapmaya zorlayan bir sistem ile eğitim aldık. Sınavın değil de projelerin ağırlıklı olduğu 4 yıl, bana ve bütün arkadaşlarıma çok şey kattı. Sürekli kendi çabalarımızla öğrenmemiz gerekiyordu. Tabii ki hocalarımız bizi her zaman destekledi. Bu projeler sayesinde birçok şey deneyimledik. Ne gibi problemlerle karşılaşabiliriz, bunları nasıl çözebiliriz, neye ihtiyacımız olur vs. gibi sorularla sürekli karşılaştık ve bu bize çok şey kattı. Bu tecrübelerimiz sayesinde arkadaşlarım da çok iyi yerlerden kabul aldılar. Onun dışında Prof. Burak Tekgün ile Motor Design Laboratuvarında yaptığım çalışmalar bana çok şey kattı. Sürekli öğrenerek ve testler yaparak farklı sorunlara çözümler buldum. Bu süreç sıkıntılıydı tabii ama sonucunda edindiğim tecrübeler tatmin ediciydi.
Üniversitenin senin profesyonel gelişimine olan etkileri nelerdi? AGÜ’ deki öğrencilere özellikle hangi fırsatları değerlendirmelerini önerirsin?
Kesinlikle dersler dışında teknik aktivitelere katılmalarını öneririm. Tabii sosyal anlamda da istedikleri şeyleri yapabilirler ancak yapılan sosyal aktiviteler maalesef CV’ de bir karşılık bulmuyor. Alanını kendine yakın hissettikleri hocalarla çalışmalarını öneririm. Onların laboratuvarında neler yapabileceklerini öğrenmeliler. O laboratuvarın havasından bile istifade edilebilir. Orada bulundukları süre boyunca tecrübelerini artırmalılar ve işler yolunda gitmediğinde pes etmeden devam etmeliler.
Henüz yolun başındaki arkadaşlarımıza hangi tavsiyeleri vermek istersin?
Henüz tam olarak ne istediklerini bilmiyor olabilirler. Bu belirsizlik bazen hayatta boş vermişliğe sebep olabiliyor. Tam olarak ne istediklerini bilmeleri için farklı keklerin tadına bakmalılar. Farklı alanlarda projelere katılarak neyi isteyip istemediklerine karar verebilirler.
Değerli ve vaktin ve cevapların için çok teşekkür ederiz. Kariyer yolculuğunda AGUNEWS ailesi olarak başarılarının devamını dileriz.
