AGUNews

Ocak 2024, Sayı 82

Araştırma Görevlisi Fevzi Can Gürüz ile Fransa’da Katıldığı Sempozyum Hakkında Konuştuk

Özgür Balkılıç Ocak 2024, Sayı 82 8867
Araştırma Görevlisi Fevzi Can Gürüz ile Fransa’da Katıldığı Sempozyum Hakkında Konuştuk

 

Merhaba Fevzi. Bizler AGU News ailesi olarak seni tanıyoruz ama yine de bize kısaca kendinden bahseder misin?

 

Merhaba Özgür Hocam. Ben Fevzi Can Gürüz. Üniversitemiz Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünde araştırma görevlisi olarak çalışıyorum. Hacettepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi mezunuyum. Aynı zamanda Siyaset Bilimi master programını tamamladım. Şimdi de Hacettepe Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi doktora programına devam etmekteyim. Politika ve Performans, Karşılaştırmalı Siyaset, Sanat ve Siyaset İlişkisi, Kültürel Çalışmalar başlıca ilgi alanlarımdan.

 

Birçok akademik faaliyette yer aldığını biliyorum. Bu röportajın da konusu olan uluslararası sempozyuma katılmanı konuşalım. Fransa’nın başkenti Paris’e gitmiştin değil mi? Nasıl bir sempozyumdu bu?

 

Sempozyum, CERI (Centre d'Etudes Internationales) Sciences Po ve Consortium for European Symposia on Turkey (CEST) tarafından Paris’te Sciences Po’nun güzel kampüsünün ev sahipliğinde düzenlendi. "State, Party, Society in Turkey and Beyond" başlıklı sempozyumda bu alanda çalışan akademisyenler arasından bildirileri kabul edilenler davet edildi. Sempozyum iki gün sürdü ve Avrupa’da alanında çok başarılı ünlü akademisyenlerle birlikte verimli bir etkinlik oldu diyebilirim.

 

Sen bu sempozyumda panelistlerden birisiydin. Hangi çalışmanı sundun kısaca bilgi verebilir misin?

 

Benim çalışmam “From Propaganda to Cultural Hegemony: A Comparative Analysis of Theater’s Role in Shaping Political Power in Turkey” başlıklı ve Türkiye’de tiyatronun politik amaçlı kullanımını dönemsel ve karşılaştırmalı olarak ele alan bir çalışmaydı. Tiyatro özelinde sanat ve siyaset ilişkisini Türkiye örneği üzerinden ele alan çalışmamda tiyatronun politik amaçlı kullanımına dair spesifik örnekler mevcuttu.

 

Güzel bir çalışma emeğine sağlık. Peki bu çalışmanın senin akademik hayatına nasıl bir katkı sağladığını düşünüyorsun?

 

Çalışmamı Avupa’da alanında çok başarılı akademisyenlere sunma fırsatı buldum. Böylelikle onların değerli görüş, öneri ve eleştirilerini yüz yüze dinleme fırsatı yakalamış oldum. Aynı zamanda çalışmama dair çok geliştirici feedbackler aldım. Hem çalışma özelinde hem de genel olarak bir akademisyen adayı olarak yolun başında olan bizler için çok önemli olacak şekilde hocalarımızın bilgi ve birikimden faydalandım. Konferansın bana akademik birikim ve tecrübe olarak çok şey kattığını söyleyebilirim. Sadece panellerde değil öncesi ve sonrasında da çeşitli üniversitelerden gelen akademisyenlerle bir arada olmak düşünsel olarak çok şey kazandırdı.

 

Biraz da sempozyum dışında konuşalım. Sempozyum Paris’te düzenlenmişti değil mi? Paris’i gezme fırsatı bulabildin mi? Şehir hakkında ne düşüyorsun?

 

Sempozyum Paris’te düzenlendi. Sciences Po’nun ev sahipliğinde. Öncelikle Sciens Po’nun kampüsünü överek başlayabilirim. Çok hoş bir tasarıma ve mimariye sahip bir üniversite. Orada bulunduğumuz iki gün boyunca üniversitenin çoğu bölgesine hayran kaldığımı söyleyebilirim. Sonrasında Paris şehri zaten büyüleyici bir atmosfere sahip. Hem tarihi hem kültürel hem de sosyal olarak pek çok avantaja sahip bir kent. Siz de bilirsiniz ki özellikle sosyal bilimci olan bizler için Paris Komünü olsun, Fransız İhtilali olsun, Concorde Meydanı olsun önemli olaylara ev sahipliği yapmış bir şehir. Bu tarihi farkındalık ile Paris’te gezebilmek insanı çok daha fazla etkilemekte. Öte yandan Eyfel Kulesi, Notr Dame, Louvre Müzesi, Orsay Müzesi gibi gezip görülmesi gereken lokasyonları da gezebilme şansı buldum bu anlamda kendimi şanslı hissediyorum. Kısacası Paris’i çok beğendiğimi ve ilk fırsatta tekrardan gitmek istediğimi belirterek Ahmet Haşim’den bir alıntı yapmak isterim. “Eğer bir arkadaşınız yurtdışındaki gezilerinde siz kartpostallar gönderiyor mektuplar yazıyor ama birdenbire susuyorsa bilin ki ya ölmüş ya da Paris’tedir.”

 

Ne güzel. Bu sempozyum sana hem akademik hem de kültürel olarak çok şey katmışa benziyor. Genç araştırmacıların, akademisyen adaylarının böyle etkinliklere katılabilmesi kendi gelişimleri açısından çok önemli. Bu açıdan seni bir kez daha tebrik ediyor başarılarının devamını diliyoruz.

 

Çok teşekkür ederim hocam. AGU News ailesine ve okurlarına bir kez daha selam ve saygılarımı iletirim.