AGUNews

Ocak 2022, Sayı 64

Fiziksel Aktivitenin Etkileri

Hüseyin Gazi Sönmez Ocak 2022, Sayı 64 1280
Fiziksel Aktivitenin Etkileri

Günlük yaşantımızda, çalışma tempomuza bağlı olarak hareketsiz bir yaşantıyla beraber vücut kompozisyonumuzda değişim ve şişmanlama sorunlarıyla karşı karşıya kalıyoruz.

 

Birçok arkadaşımızla karşılaştığımda, hep aynı sorundan bahsedip, çözüm önerileri istemektedirler.

 

Bende; konuya açıklık getirmek, bu soruları cevaplayarak öğrenci arkadaşlarımızın daha sağlıklı bir vücut, depresyon ve stresten uzak bir çalışma hayatına katkı sağlamanın faydalı olacağını düşündür.

 

Öncelikle, vücudumuzun hareket etmesi, bu hareketliliğe bağlı olarak harcanacak efor, sizleri stresten uzaklaştıracak, vücut kas kitlesinin aktive olarak, terlemeyle birlikte toksik maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasına yardımcı olacaktır.

 

Yapılacak olan egzersiz programlı olmalı ve egzersiz programının vücut toplam yağ miktarında etkili olabilmesi için uzun süreli ve devalı olması uygun olacaktır.

 

Özellikle kilo sorunu olan öğrencilerimizde, egzersizle birlikte uygulanacak bir diyet programı kilo vermekte çok etkili olacaktır. Eğer egzersizle birlikte beslenme alışkanlıklarımızda da değişim yapmaz isek, o zaman var olan yağ dokusu hacim genişlemesi ve sayısal artış olarak karşımıza çıkabilir.

 

Bu bakımdan, enerji dengelenmesi için uygulamamız gereken 3 yol vardır;

1.         Kalori alımının günlük enerji ihtiyacından daha az olması,

2.         Düzenli yiyecek alımının korunması ve kalori fazlalığının yapılacak ek fiziksel aktivitelerle karşılanması,

3.         Günlük yiyecek alımının düşürülmesi.

 

Bazı öğrencilerimizden çoğunlukla, “hocam aç kalıyoruz ama kilo veremiyoruz”  gibi ifadelerle duyumlar alıyorum.

 

Unutulmamalıdır ki egzersiz ve diyet programı haricinde, açlık yoluyla kilo düşmeye çalışmak vücutta yaşanacak bir çok soruna davetiye çıkarmak anlamını taşımaktadır;

 

•          Kan basıncındaki dinamik azalmaya bağlı olarak, baş dönmesi ve baygınlık,

•          Kansızlık ve kan serumundaki ürik asitte artış,

•          Böbrek kan akımında ve filtrasyonunda azalma,

•          Saç dökülmesi,

•          Kassal gerginlik, kramplar ve kaslarda kuvvet eksikliği,

•          Hareketlilik yeteneğinin azalması ve vücut elektrolik denge düzeyinde bozukluklar,

•          Isı düzenleme mekanizmasında bozukluklar gibi,

 

Vücudumuz için büyük riskler oluşturabilecek sorunlar meydana gelebilir.

 

Sonuç olarak, kilo vermek için uygulanan programlara başlanıldığında, vücut ağırlığının ilk birkaç günde hızlı bir ağırlık kaybı olabilir. Bunun temel nedenlerinden olan vücudun su kaybetmesi olacaktır. Buna bağlı olarak, dehidrasyona bağlı olarak vücutta artık maddenin oluşumu ve idrar yoluyla yeterince atılamamasına yol açabilir. Egzersizle birlikte su alımının da ihmal edilmemesi gerekmektedir. 

 

Bilinmelidir ki; uygulanacak diyet programının yanında yapılan egzersiz sizlerin kas kaybını engelleyecek ve ağırlık kaybının çoğunun da yağ kitlesinde meydana gelen azalma olarak karşımıza çıkacaktır.

 

Sağlıklı bir vücut, bilinçli egzersiz ve beslenme programıyla mümkündür.