Daire Başkanlığımızın temel görevi; öğrenci ve personelimizin sağlık, beslenme, barınma ve sosyal kültürel ihtiyaçlarını karşılamaktır. Bu hizmetleri sunarken öğrenci ve personelimizin memnuniyetini sağlamak önceliğimizdir.
Ali Bey merhabalar, öncelikle AGU haber bültenimize hoş geldiniz.
Kendinizi tanıtır mısınız AGÜ personeli olarak? Bizleri AGÜ’deki görevleriniz, pozisyonunuz hakkında bilgilendirebilir misiniz?
Abdullah Gül Üniversitesinde Sağlık ve Spor Daire Başkanı olarak görev yapıyorum. Yaklaşık 6 yıldır görevdeyim. Abdullah Gül Üniversitesinde öğrenci memnuniyetini esas alarak görevimize devam ettik ve bundan sonra da bunu artırmak için neler yapabilirizin çabasındayız. Misyonumuz ve vizyonumuzu da bu şekilde revize ettik. Daha önceki dönemlerde de okulumuzun diğer akademik birimlerinde yine idari pozisyonunda görev yaptım.
Kendiniz hakkında bizlere neler anlatmak istersiniz, Nerelisiniz? Nerede doğup büyüdünüz?
1979 da Kayserinin Develi ilçesinde doğdum. 5 ekim tarihinde yani Terazi burcuyum. Develi Kayserinin güneyinde yer alan bir ilçe aynı zaman da akdenize de komşu. Adana sınırlarına hatta bazı kesimlerinde akdeniz iklimi gözükmekte. Şehirleşme oranı fazla olan bir ilçe, hatta bazen öğrencilerimizle ilgili ya da öğretmenlerimizle ilgili etkinlikler olduğu zaman Develiye götürebiliyoruz. Spor, doğa yürüşü gibi etkinlikler özellikle. Bunun yanında evliyim ve bir kız bir erkek çoçuğum var. Kızım ilk okul bire başladı bu sene, oğlumsa henüz 4 yaşında.
Hayattan nelerden keyif alırsınız? Hobileriniz nelerdir?
Ben doğayı çok severim, doğada vakit geçirmekten keyif alırım. Müsait olduğum her zaman doğa ile iç içe yaşarım, sonuçta köy hayatımız var hatta köyde bahçemiz var. Annem babam hala köy hayatını yaşıyor. Özellikle baharın gelmesiyle annem babam şehir merkezinden köye giderler. Ailem senenin 6 ayı köyde geçirir. Kayseri de bağ evi kültürü vardır. Kayserideki çoğu kesim 6 aylık gibi bir süreyi bağ evinde geçirir bu oldukça yaygındır Kayseride. Ailemi her hafta sonu çoçuklarımla ziyaret ederim. Çoçuklarım da bu kültürü benimsesinler istiyorum. Akrabalık ilişkilerine önem veriyorum ve çoçuklarımın da bu bağlarının güçlü olmasını istiyorum.
Öğrenciler tarafından seviliyorsunuz, bunun sırrı nedir? Okulumuzun klüplerine, öğrencileriyle ilişkinize yaklaşımınız nedir?
Ben öğrencilerin arasındayız. çalışma arkadaşlarımla ofiste işimiz bittikten sonra mutlaka saha da oluyoruz gerek yemekhanede gerek yurtlarda, spor alanlarında. Öğrencilerimizle birlikte olduğumuz zaman onların sıkıntılarını, dertlerini daha çok dinleyebiliyoruz. Onlar bizi görünce belki derste oldukları için gelemiyorlar ama biz onları eğitim alanları içerisinde olduğumuz zaman öğrencilerimiz bize daha rahat sorunlarını, isteklerini dile getirebiliyorlar. Bizim amacımız sorunlarını yerinde ve hızlı bir şekilde çözebilmek. Onlar da sağolsunlar bizleri seviyorlar. Biz de onları ailemizin bir parçası olarak görüyoruz. Bizim ofisimize bir öğrenci geldiği zaman toplantım varsa bile yarıda kesiyorum çünkü biliyorum ki öğrencimizin o an dersi var ve çok kısa bir arada bizi ziyaret edebildi.
Abdullah Gül Üniversitesi'ndeki deneyimlerinizi bize nasıl aktarırsınız, Abdullah Gül Üniversitesi sizin için ne anlama geliyor?
Abdullah Gül üniversitesi gerçekten şehrin yükselen bir değeri. Markalaşma adına çok önemli bir yol kat ettik. Bunu diğer üniversitelerin daire başkanlarıyla görüştüğümüzde de onlar bize diyor ki “biz bir iş yapacağımız zaman AGÜ ne yapmış diyerek sizin websitenizi ziyaret ediyoruz.” Bu bizim için büyük bir gurur çünkü biz ilk kuruluş dönemimizde diğer üniversitelerin ne yaptıklarına bakıyor, onların tecrübelerinden yararlanıyorduk. Günümüzde özellikle uluslararası değerlendirilme çalışmalarında Türkiye genelinde yani ulusal anketlerde öğrenci memnuniyeti konusunda son üç yıldır üst üste birinci sıradaydık. Bu üniversitemizi ön plana çıkardı, şimdi diğer üniversiteler bizi merak ediyor ve bizim etkinliklerimizden, öğrenci ile ilişkilerimizden faydalanmak için bizi arıyorlar.
Ayrıca kampüsümüz Kayserinin en güzel yerlerinden birisi. Dört mevsimde de ayrı güzellikleri barındırıyor. Ben mesela kampüse geldiğimde çok mutlu oluyorum. işimize severek geliyoruz.
Eski bir Cumhuriyet binasında çalışmak size neler hissettiriyor?
İdari binamızın önünde Atatürk portesi var yanında Türk bayrağımız var. Atalarımız dedelerimiz bu tarihi binayı bize miras bırakmış. Biz de bu mirasa sahip çıkmak için elimizden geleni yapmalıyız hem öğrencilerimiz hem de biz idari personeller olarak.
İşinizden, Devlet memurluğunuzdan memnun musunuz?
Yaptığınız işinizi layığıyla yapmalısınız. Bulunduğunuz makam ve unvan hiç fark etmez. Dedemin bir lafı vardır “ ayakkabı da boyasan en iyisini yap.” derdi. Bu her zaman, Her işte geçerli. Bir işi yapıyorsan, bir sonraki işi düşünmemek lazım. Bulunduğun pozisyon ne ise onun gereğini ve en iyisini yapman gerekiyor. Bizim işimiz mesai saatleriyle değil, belki öğrenci dersi bitince evine gidiyor ama biz öğle arası öğrenciyle birlikteyiz, akşam ve ya haftasonu yurtlarda yani 24 saat biz mesaideyiz. Benim memurluk anlayışımda mesai saati olarak bir tabir yok. Öğrencilerimiz bana mail attıklarında onları cevapsız bırakmam. Bizimki klasik bir memurluk anlayışı değil açıkçası bundan da memnunum. İşimi severek yapıyorum ve şanslıyım ki böyle bir birimin daire başkanı olduğum için başkanıyım.
Üniversite olarak bir bütünü oluşturuyoruz. Hepimiz burada bir aileyiz, Bu konu sizin için ne ifade ediyor?
Bunun takım çalışmasıyla, ekip ruhuyla mümkün olduğunu düşünüyorum. Daire başkanlığı olarak çalışan sayımız az işimiz fazla fakat biz bunu ekip ruhuyla çözüyoruz. Mesai saatleri dışında da hem ben hem çalışma arkadaşlarım ellerinden gelleni yaparlar. Sonuçta biz bunu öğrencilerimiz için yapıyoruz.
