AGUNews

Nisan 2022, Sayı 67

Selma Mert ile Röportaj

Emrah Utkutağ Nisan 2022, Sayı 67 2214
Selma Mert ile Röportaj

Merhaba ben AGU News ekibinden Emrah Utkutağ öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için gazetemiz adına teşekkür ederim. Okurlarımıza kendinizi tanıtabilir misiniz ?

Ben teşekkür ederim bu kibar teklifiniz için. Ben Selma Mert. 2001 yılında Marmara üniversitesinden mezuniyetim sonrasında bir süreliğine İngilizce Öğretmenliği yapmıştım. Sonrasında Erciyes Üniversitesine 2009 yılında atandım kütüphaneci olarak. 2011 yılından beri de Abdullah Gül Üniversitesi'ndeyim. Öğretim görevlisi kadrosundayım. Ama bana sorarsanız benim en sevdiğim şey kütüphanecilik. Unvanım öğretim görevlisi, görevim daire başkanlığı. Ben olayı bu şekilde ayrıştırıyorum. Hepsi bir araya geldiğinde ben ortaya çıkıyorum yani ben hiçbiri değilim demiyorum. Ne sadece daire başkanıyım ne sadece kütüphaneciyim ne de sadece öğretim görevlisiyim. Ben hepsini bir araya getirmeye çalışan bir insanım aslında. 5 yılı aşkın da 2017 yılından bu yana da aktif bir şekilde okulumuz Kütüphane ve Dökümantasyon Daire Başkanlığı ‘nı yürütüyorum.

Öğrenci çalışma alanları için kütüphanenin yeterli kapasiteye sahip olduğunu düşünüyor musunuz? veya arttırmak için bir şey yapılabilir mi?

Aslında planlamalar içerisinde var fakat bu ne kadar zaman içerisinde gerçekleşebilecek onu bilemiyoruz. Burda da yine imkanlar çerçevesinde kütüphanemiz büyüyecek onu söyleyebilirim fakat şu tarihte şu zamana kadar gibi bir şey söylemek mümkün değil, uzun vadede değişikilik yapmayı planlıyoruz. Bu yönde eksikliğimizin farkındayız zaten o yüzden misafir kullanıcı kabul etmiyoruz artık.İki senedir aslında kabul etmiyoruz. Öğrencilerde kalmış yanlış bir algı var dışarıdan öğrencilerin kütüphaneyi daha fazla kullanması konusunda. Misafir kullanıcı kabul etmiyoruz. Pandemi başladığından beri kabul etmedik aslında. Sonrasında okula döndük ekimden itibaren yine şey yapmadık. Çünkü zaten tedbirler nedeniyle mevcut kapasitenin bile oldukça azını kullanabildiğimiz için onu da biz kendi öğrencilerimize tabi ki tahsis ediyoruz. 

Kütüphanelerin kullanımı için Covid-19 tedbirlerinin oturakların kullanımında kısıtlama getirmesi de belli başlı sorunlara açtı bu tedbirler giderek azaltılıp öğrencilere daha fazla çalışma alanı sunulması yönünde çalışmalarınız var mı? Cumhurbaşkanlığı kütüphanesinin kullanımı ve yönetimi hakkında bilgilendirme yapabilir misiniz?

Kurallar bir miktar esnetildi biliyorsunuz maske konusunda havalandırma, sosyal mesafe vs. biz bunu hemen kütüphanemize etkili bir şekilde yansıtmayı başardık. Vaka sayıları iyice azalıyor gördüğüm kadarıyla. Sağlık bakanlığından gelecek ya da YÖK’ten gelecek bu yöndeki açıklamaları bekliyoruz. Olabildiğince esnek davranmaya çalışıyoruz. Bu da görülüyor zaten. Sağlık bakanının maske konusundaki zorunluluğu kaldırma konusundaki açıklamalarından sonra biz de artık kütüphanemizde bu konuda daha esnek davranabiliyoruz. Kişilerin tercihine bıraktık. Çünkü havalandırmamız yerinde, sosyal mesafemiz yerinde, pencerelerimiz var açılıyor. Sağlık kurallarını uygulayabilmeye müsait bir kütüphaneyiz biz. 44 kişilik kapasitemiz vardı onu 83’e çıkarttık bir miktar arttırdık. Tabureleri de çıkarttık artık, sandalyelerin geri kalanını çıkartmaya çalışıyoruz ama hepsini tamamlasanız bile 175, 176 kişilik bir oturma kapasitesi oluşuyor aynı anda.

Cumhurbaşkanlığı kütüphanesi bize bağlı değil yönetimsel olarak bizden ayrı. Misafir kullanıcıları ve bize başvuranları da biz onlara yönlendiriyoruz. Biz misafir kullanıcıları sadece akademik kaynaklarımızdan faydalanmak isteyen akademisyen, ya da doktora yapan vs. gibi kişilere kolaylık sağlamak amacıyla kabul ediyoruz. Gelip burada araştırma yapıp kısa süreli birkaç saatliğine bulunup gidebiliyorlar. Onun dışında daha önceki var olan sınava hazırlanan öğrencileri kabul etme   gibi bir uygulama katiyen yok. Çünkü oturma kapasitesinin yetersiz olduğunun tabi ki farkındayız. Önceliğimiz Abdullah Gül Üniversitesi nin değerli öğrencilerine hizmet sunmak.

Son dönemde öğrencilerimizin sosyal medya hesaplarından öne çıkan en net şikayetleri okuldaki çalışma alanlarının yetersizliği çelik ve ambar binalarında yeterli yer bulunmadığından rahatsız birçok öğrencimiz. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz kütüphanelerin de bu süreçte doluluk oranlarının yüksek olduğunu göz önünde bulundurarak?

Tabi ki seçenekler geniş olmalı yani herkese hitap edebilecek şekilde olmalı. Artık açık havada da kendilerine biraz daha rahat ortamlar bulabilirler, biraz daha rahat bir döneme giriyoruz. Kışın daha zordu bu ama evet biz eksikliğin farkındayız. Bu yönde konuşmalar toplantılar üst yönetimin bilgisi dahilinde var tabi ki düşünülen şeyler ama işte sonuçta her şey imkanlar dahilinde gerçekleşiyor. Fakat planlamalar da olduğunu bilmelisiniz. Eksikliğin de farkında olduğumuzu da bilmelisiniz. Misafir kullanıcı da kabul etmediğimizi bilmelisiniz. Bu konuda gayet titiziz. Hatta bize çok kızıyorlar. Yani şimdi ders çalışmak isteyen insana da gelemezsin demek çok zor bir şey bir kütüphaneci olarak ama hayır tabi ki önceliğimiz sizlersiniz. 

Üniversitemiz basılı kaynaktan daha fazla dijital kaynak sunuyor öğrencilerimize akademik açıdan baktığımızda. Sizce öğrencilerimiz bu online kaynakları yeterince verimli kullanabiliyor mu? Üniversitemiz kaynaklarının öğrencilerimiz için yeterli sayıda imkan sunduğunu düşünüyor musunuz ?

Akademik kaynaklarda online kaynaklardan vazgeçemeyiz bu çağın bir gereği, bunu kabul etmek zorundayız. Eskiden bir kaynak yeterli sayıda basılana kadar her kütüphaneye ulaştırılamıyordu fakat günümüz dünyasında bu online kaynaklar sayesinde bilgiye erişim hızı çok fazla arttı bunu göz ardı edemeyiz ve öğrencilerimiz de bizler de bu dijital ortamda okuma yapmaya alışmamız gerekiyor diye düşünüyorum.  Bunun yanında belirli sayıda basılı kaynak bulundurmaya özen gösteriyoruz tabiki imkanlar dahilinde. Evet üniversitemizin yeni kurulmuş bir kurum olduğunu göz önünde bulundurduğumuz zaman elbette çok zengin bir kütüphanemiz yok hala çok fazla şey yapmamız gerekiyor ama geldiğimiz noktada yeterince imkan sağlayabildiğimizi düşünüyoruz.Online kaynaklar konusunda özellikle akademik olanlar, oryantasyonlar yapmayı ve öğrencilerimizi bilgilendirmeyi nasıl kullanabiliceklerini anlatmayı planlıyoruz bunun için de bölümlerle doğrudan çalışmamız gerekiyor.Bu konuyla ilgili bölümlere yazı gönderdik ilerlemeler kaydedeceğimizi umuyoruz .

Biz bu kaynaklar seçiminde akademik birimlerden gelen istekler doğrultusunda yapıyoruz. Yani kütüphane olarak bizim misyonumuz üniversitenin ihtiyaç duyduğu akademik bilgiyi öncelikli olarak talep eden ilgililere eriştirmek ulaştırmak hocalarımıza ve öğrencilerimize.

Bunun dışında ben kütüphaneci olarak edebiyat koleksiyonuyla ya da sosyo-kültürel gelişime dair kaynaklar bağlamında daha kuvvetli olmamız gerektiğini arzu ediyorum ama öncelikli olarak akademik kaynaklara ayırmak zorundayız bütçemizi, alımlarımızı ona yapmak zorundayız fakat geçmiş yıllarda bunu yaptık birkaç sene önce edebiyat koleksiyonumuz zayıf dedik siz isteyin istediğiniz kitapları alalım dedik .Bununla  ilgili anketler düzenledik düzenlemeye devam edeceğiz.

Okulumuz kütüphanesi olarak düzenlediğiniz etkinliklerden bahsedebilir misiniz?

Bizim için yılda bir mutlaka önemli bir hafta var kütüphane haftası mart ayının son haftası başlayan bir haftamız var her yıl kutladığımız bizim için çok önemli tabiki yoğun bir şekilde geçiriyoruz şimdi pandemi dönüşündeyiz yeniden doğmuş gibi olduk mutlu olduk son 2 yıl hiçbir ey yapamamıştık ama geçmiş yıllarda da yazarları ağırladık, sempozyumlar oldu, toplantılar oldu, yaratıcı drama atölyelerimiz oldu, AGÜ okuyor etkinliğimiz var bunun gelenekselleşmesini istiyoruz her kütüphane haftasında. Mesela yapmak istediğimiz bir etkinlik vardı ‘’common readings’’. Ortaklaşa okuma etkinliği. Yine kaynak yetersizliğinden çok hayata geçiremedik. Ortaklaşa burda yine kulüp destekleriyle belirli kitaplar vesaire üzerine bir şeyler yapabiliriz. Satranç turnuvası düzenledik. Öğrencilerimizin ihtiyacı varmış, bunu söyleyebilirim. Son derece düzeyli ve keyifli hem rekabetin sürdüğü hem kaynaşmanın olduğu çok hoş bir sosyalleşme ortamı oldu. Kütüphanenin öncelikli vazifesi bu olmasa da biz bundan sonraki süreçte Abdullah Gül Üniversitesi Kütüphanesi olarak bu tarz etkinliklerde daha fazla bir arada olmak istiyoruz öğrencilerimizle. Bu konuda da öğrenci kulüpleriyle daha yakın irtibat halinde olma gerekliliğinin farkına vardık. Ben paydaş olmaya hazırım. Gençleri güzel ortamlarda bir araya getirmek bizim görevimiz. Burda sadece tek işimizim idari işler olduğunu düşünmüyorum ben. Burda dünyayı değiştirmeye, dünyaya olumlu güzel bir katkı sunmaya inanan insanlarla bir arada olmak için burdayım.

Akademik sesli kütüphane projesiyle görme engelli dostlarımızın akademik kaynaklara erişimi konusunda okulumuz adına çok önemli bir adım attınız yakın zamanda, okurlarımıza bu projedeki motivasyonunuz ve proje içeriğinden bahsedebilir misiniz ?

Umuyorum ki istediğimiz gibi yürütebilirsek çok önemli bir eksikliği tamamlayacağımız, gerçekten topluma çok büyük bir katkı sağlayacağımız bir şeyin öncülüğünü yapıyoruz şu anda. Bu benim hayalimdi açıkçası. Ben kütüphaneci olarak bilgiye erişimdeki engelleri kaldırmakta mükellef hissediyorum kendimi. Bu yönde eksikliğin de farkındayım Abdullah Gül Üniversitesi olarak bizim görme engelli öğrencimiz yok evet ama sorun şu noktada zaten biz mühendislik ağırlıklı olduğumuz için bu insanlar bu alanlara yaklaşamıyor bile. Mevcut sistem içerisinde görme engelli bireyler mecburen sözel, sosyal bilimler alanlarında ağırlıklı yönlendiriliyorlar. Onlar içerisinde bile belli alanlara sıkıştırılmış durumdalar. Yani özgür değiller. Hayat zaten mevcut fiziki dünya ve koşullar ciddi anlamda engelli insanları yok sayıyor. Bilgiye erişim noktasında da koşullar böyleyken burdaki eksikliğin çok net farkındayım bir kütüphaneci olarak. İlla bir görme engelli öğrencimizin olmasını mı bekleyeceğiz bir şey yapmak için? Ben şunu da söyleyebilirim, bütün öğrenciler benim öğrencim. Evet, özelde elbette önce Abdullah Gül Üniversitesinin öğrencileri ama şöyle düşünün, gözünün önünde canlanan şey bir insan var, okumak istiyor, bilgi edinmek istiyor. Önce kendini donatacak, sonra ışıl ışıl etrafını aydınlatacak. Ben ona tabii ki yardım etmeliyim. Destek olmalıyım yardım da demeyelim. Toplum olarak aslında şimdiye kadar görmezden gelerek hata etmişiz. Şimdi de bunu yapabilecek konumda olan insanların bunu aslında vazife olarak görmeleri gerekiyor yani bu ekstra bir şeymiş gibi görünmüyor benim zihnimdeki canlanan şey bu değil. Olması gereken bir şeyin gecikmeli de olsa yerine getirilmesidir. Projemizdeki akademik sesli kütüphane kısmını vurgulayayım şimdi. Sesli kütüphaneler var. Çok örnekleri var. Bu mutluluk verici ama yetersiz. Akademik alanda özellikle bir şey gerekiyor bize. Bizim hayalimiz bir görme engelli öğrenci üniversiteye gittiğinde sene başında nasıl hocalarımız okunacak metinler listesini veriyor onlara? Size veriyorlar değil mi? Kaynaklar size sunuluyor. İşte daha o zamandan biz görme engelli öğrencilere bu bilgileri edinip o kaynakları da onlarla iletişim ağı kurarak onlara erişip destek sağlamalıyız ki bu insanlar gerçekten olmak istedikleri şey olabilsinler. Geçtiğimiz hafta düzenlediğimiz etkinlik, buluşma tanışma toplantısı bunun ilk adımı oluyor aslında. Tek derdimiz gerçekten yetenek alanlarında eğitim görebilsinler. Biz onlara uygun, ilerleyebileceği kanalı açalım. Ve aynı noktaya o da erişebilsin. Toplumun neredeyse insanlığın 10% luk bir kesimini kapsıyor bu grup. Önlerini açmak destek olmak lazım. Ben kendimi yükümlü hissediyordum. Gençlik fabrikasında, Bora beyle görüştük. Onlar sıcak baktılar. Bu hayal, sonrasında Business Club öğrencileri ve Sociate of Women Engineers kulübünün öğrencilerinin de desteğiyle projeye dönüştü. Hepsine çok müteşekkirim verdikleri destekten ötürü. Şimdi hep beraber çalışıyoruz. Ve görme engelli öğrencilerin akademik bilgi ihtiyaçlarını karşılama adına bir projede bir arada bulunuyoruz. Yani, biz roman okumuyoruz. Okumayacağız da. Bunlar var çünkü. Biz gerçekten onlar istedikleri bölümlere gidebilsinler, istedikleri yetenek alanlarında eğitim alabilsinler diye okunmadık akademik eserler okumaya çalışıyoruz. Burda sesli betimleme yapmak gerekiyor ama inanın, inanmayan insan bu işe kendini adamayan insan yapamaz. Önce projeyi kağıt üzerinde oluşturduk, planlamalarımızı yaptık. Kulüp öğrencilerimizle bir araya geldik. Toplantılarımızı yaptık. Sonra öğrencilerimiz diksiyon eğitimi aldılar. Profesyonel bir şey yapmak istiyoruz. Evet, iyi bir şey yapmak istiyoruz bir taraftan da üniversitemizin kalitesine yaraşır bir şey yapmak istiyoruz. Çünkü bunu hak ediyorlar bence. Hiçbirimiz ne o kulüpteki öğrenciler ne gençlik fabrikası ne ben ne de beraber çalıştığım arkadaşlarım yapmış olmak için bir şey yapmıyoruz. Biz fizik kitabı okuyacağız. Matematik kitabı okuyacağız. Kara kara onları düşünüyoruz bir araya geliyoruz bunu nasıl seslendiririz diye öğrenciler düşünüyor. İlk başta çekimserlerdi görme engelliler yani bunu da paylaşmakta fayda var. Çok fazla bu tarz şeyde hani olsun diye yapmaya kalkıp da onları bir şekilde sükutu hayale bırakan olmuş anladığım kadarıyla. Samimiyetimizi gördüler, onlar da inandılar. Profesyonelliğe erişebilelim. Belli bir kaliteyi sağlayabilelim. Amacımız gerçekten yardımcı olabilmek. Yani iyi bir şey yapmaya çalışıyoruz. Belli bir kalitede, gerçekten ihtiyaca cevap verecek şekilde yapmaya çalışıyoruz. Uzun vadede gönüllü okuyucularımızın sayısı da artacaktır şu an ilk etapta bizim kulüp öğrencilerimiz var profesyonelliği kaybetmek istemiyoruz çünkü onlar diksiyon eğitimi de aldı kontrollü bir şekilde devam etmemiz gerekiyor. Yani biz bu ilk grupla ilk okumalarla her şeyi oturtacağız. Sonrasında yavaş yavaş daha da genişleyeceğiz. Türkiye geneline iyi bir örnek olacağımızı düşünüyorum.

Peki, son olarak, öğrencilerimize ve okurlarımıza vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Onlarla daha fazla iletişim halinde olmak isterim. Bunu hep söylüyoruz aslında hani sanırım tanıyoruz da birbirimizi yani onlar beni tanıyor ya da bizleri tanıyorlar. Kütüphanedeyiz. Çekinmeden taleplerini, önerilerini lütfen bizimle paylaşsınlar. Onları daha yakından tanırsak onlar için daha güzel şeyler yapabiliriz.

Çok teşekkür ederim ben gazetemiz adına röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için. Vakit ayırdığınız için. Çok sağ olun.

Ben teşekkür ederim çok keyifliydi.