AGÜ News ekibi olarak geçtiğimiz aylarda kuruluşunun adımlarını atan AGÜ Girls topluluğunun danışman hocası Dr. Sümeyra Ayık ile topluluk hakkında röportaj gerçekleştirdik.
Topluluk ne zaman kuruldu ve topluluğun kurulma amacı nedir?
Aslında benim aklımda "Böyle bir topluluk kuralım, bu işi resmiyete dökülmeli." gibi bir fikir hiç yoktu. Ama yaklaşık 2-3 ay önce okulun belirli yerlerinde bulunan afişlerin üzerindeki bazı yazılar dikkatimi çekti. Herkes bir şeyler yazmış, hatta artık birbirine cevap veren yazılar hâline dönüşmüş bunlar. Yazılar ilk başta olumsuz başlıyor ama sonra bir yerde "Bak, böyle söyleme!", "Kızlar, kadınlar çok güçlüdür.", "Lütfen gülümse.", "Gülümseyince çok güzel oluyorsun.", "AGÜ kızları büyüktür, bütün kızlar!" gibi hem birbirine cevap veren hem de güzelleşen şeyler olmuş.
Bunu görünce Instagram üzerinde anket içeren bir içerik paylaştım ve dedim ki: "Kızlar, düşüncelerinizi böyle sağda solda yazmayın. Belli ki sizin böyle bir şeye ihtiyacınız var; duygu ve düşüncelerinizi ifade etmeye. Bu nedenle hadi, gelin bir araya toplanalım." Sonra baktım, başvurular oldukça arttı. Diğer öğrenciler aracılığıyla da bunu etrafa yaydık. Yaklaşık 300-350 kişi, bu gruba ne olduğunu bilmeden ne olduğunu anlamadan katıldı.
Sonrasında birkaç defa toplantı yaptık ve bu toplantılarda grup kendini daha da şekillendirdi. En başta da söylediğim gibi amaç, okulda bir topluluk kuralım, bir kulüp oluşturalım, böyle bir yapılanma olsun değildi. Aslında biraz da süreç içerisinde kendi kendini şekillendiren bir grup olarak ortaya çıktı. Gruptaki kızların önerisiyle "AGÜ GIRLS" olarak ortaya çıkmış olduk.
Geçmişte ya da ilerleyen süreçte yaptığınız ya da yapmayı planladığınız herhangi bir proje var mıdır?
Planladığımız bir sürü şey var. Yaptıklarımız arasında düzenlediğimiz toplantılar olabilir. Çünkü orada fikir alışverişinde bulunduk; bir arada olmanın bize sağlayacağı avantajlar neler olacak, bu şekilde güçlenmişken neler yapabiliriz gibi konuları konuştuk.
Birkaç programa davet edildim. Bunlardan biri televizyon programı, diğeri ise radyo programıydı. Oralarda hem okulumuzdan hem de bu topluluktan bahsetme fırsatı bulduk. Sonrasında birkaç kafeden indirim sağladık. Bir yoga etkinliği planladık. Daha sonra etkinliğe davet ettiğimiz yoga hocası, bağlı olduğu spor salonu üzerinden bize indirimle geldi. Bunlar, en azından somut olarak gerçekleştirdiğimiz projelerden bazıları.
Bir de "Kendi Hayatının Lideri Ol" adında online bir eğitim programı planladık. "Daha güçlü nasıl olabiliriz?" sorusuna odaklanıldı. Yaklaşık bir saat süren güzel bir etkinlik gerçekleştirdik. Bu eğitim programının planlanmasında AGÜ Girls ekibinde yer alan Hüsne Özkan destek oldu. Bu durum aynı zamanda kızların da gerçekten içinde aktif olarak yer aldığı, ihtiyaçlara göre birlikte kararlar alabildiği, kendi ayakları üstünde duran bir ekip olduğunu da ortaya koymuş oldu.
Topluluk kurulurken karşılaştığınız zorluklar nelerdi?
Yani, büyük zorluklar söz konusu değil çünkü henüz bizim de yüksek seviyeli vaatlerimiz olmadı zaten.
Kız öğrencilerimizin hepsi hevesli, istekli ve çok mutlu oldular. Böyle bir şeyin eksikliğinden bahsettiler. "Biz birbirimize her konuda destek olabiliriz, bu bizi çok daha güçlü yapacak." gibi güzel şeyler söylediler. Ama bir etkinlik planladığımızda, genelde herkesin o saatte dersi oluyor ve uyum sağlayamayabiliyorlar. Siz 50 kişilik bir çalışma planlıyorsunuz ama kimler katılabilir diye sorulduğunda belki 10, belki 20 kişi katılabiliyor. Belki bunu bir zorluk olarak değerlendirebiliriz.
Ama onun dışında çok yorulduğumuz, çok üzüldüğümüz şeyler olmadı. Umarım olmaz da.
Topluluk, üyelerinin kişisel gelişimi üzerinde ne tür etkilere sahip olabilir?
Topluluk kurulduktan sonraki ilk toplantıda da bunu söylemiştim: Topluluk, sadece öğrencilerin bir araya gelip “Nasılsınız, keyfiniz nasıl?” deyip ayrıldığı bir topluluk olmadı. Süreç içinde kendini şekillendirdi ve şekillendirmeye devam edecek.
Öğrencilere de aynısını söyledim; burada hem kişisel hem de mesleki gelişimlerine katkı sağlayacak işler var. Örneğin, ‘’Kendi Hayatının Lideri Ol’’ programı, bireylerin kişisel gelişimini destekleyen bir eğitimdi. Mesleki gelişim açısından ise öğrenciler farklı bölümlerden geliyor. Belki ileride bir staj programı, bir aday mühendislik programı gibi tüm bölümleri ilgilendiren projeler de olacak.
Bunu şöyle değerlendirebiliriz: Sadece “kızlar için” demek istemiyorum ama topluluk olarak bir aradayız ve burada çok fazla beyin fırtınası yapıyoruz. Belki bir öğrencinin ihtiyacından yola çıkarak bir etkinlik düzenleyeceğiz ve bu tüm okula yayılacak. Bu sadece kadın öğrenciler için olan bir yapı değil; aslında tüm öğrencilerin kişisel ve mesleki gelişimini destekleyecek bir yapı olarak düşünebiliriz.
Topluluğun kuruluşunda rol almak size ne ifade ediyor?
Zamanında, yani sizin yaşlarınızdayken, ben de bunun eksikliğini çok hissettim. Böyle bir şeyin eksik olduğunu bu yaşlara geldiğimde fark ettim. Sonra düşündüm ki keşke biri bana zamanında bunu anlatsaydı, keşke biri beni bununla tanıştırmış olsaydı. O zaman belki çok daha farklı şeyler yapıyor olabilirdim, daha güzel projelerde yer alabilirdim. İçimde kalan böyle ukdeler var.
Bu topluluğu kurarken de aynı düşünceyle yola çıktım. Kızlara, “Düşüncelerinizi sağda solda yazmayın, bir araya gelelim. Eğer yapabileceğim bir şey varsa, sizin için yaparım ,size nasıl yardımcı olabilirim?” dedim. Çünkü ben geçmişte böyle bir şey görmedim. Bu yüzden, eğer senin bir ihtiyacın varsa—bu herhangi bir şey olabilir—ve ben sana destek olabiliyorsam, burada olacağım. Sen yalnız değilsin. Gelip birlikte çözüm bulabiliriz.
Bu yüzden benim için çok anlamlı ve değerli. Hayatınızın bir döneminde birisinin bir cümlesiyle, bir bakışıyla her şeyiniz değişebilir. Ben de bunu yaptığımı düşünüyorum. Zaten öğrencilerden de bu yönde geri dönüşler alıyorum. Bu yüzden diyorum ki ne kadar çok insana dokunabilirsek, o kadar faydalı oluruz. Ve o kadar güzel işler ortaya çıkar. Bu nedenle çok anlamlı hemde çok.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün sizin için önemi nedir?
Ben özellikle belirli gün ve haftalar hakkında şunu düşünürüm: Bazı şeyler sadece bir güne özel olmamalı. Kadınlardan bahsediyoruz ama kadınlar sadece 8 Mart’ta önemli değil. Evet, uluslararası ölçekte Kadınlar Günü’ne dikkat çekiliyor, herkes birbirinin gününü kutluyor, çiçekler veriliyor ama peki ya diğer günler? Kadınlar zaten her zaman değerli değil mi? Dokundukları her yeri güzelleştirmiyorlar mı?
Hatta yakın zamanda bir yapay zeka uygulaması, kadınlar olmadan dünyanın nasıl olacağını gösteren bir video hazırlamış. İzlemenizi tavsiye ederim. İlk başta sadece erkekler var ve 100 yıl sonra insanlık tamamen yok oluyor. İlk başta çok mutlular, eğleniyorlar, hiç kadın yok. Ama zaman geçtikçe obezite artıyor, her yer çöple doluyor, yalnızlaşmalar başlıyor ve kavgalar artıyor.
Son zamanlarda “kız neşesi” ve “kadın neşesi” diye bir kavram da ortaya çıktı. Kadınlar bulundukları ortamı güzelleştiriyor, dokundukları her şeyi estetik hale getiriyor. Kadınlar ve erkekler bir arada olduğunda, o ortama ışık katan durumun kadın olduğuna inanıyorum. Bu yüzden Kadınlar Günü’nün sadece bir gün değil, her zaman hatırlanması çok kıymetli.
AGÜ Girls topluluğu, kadın dayanışmasını güçlendirmek ve üyelerinin kişisel ve mesleki gelişimlerine katkı sağlamak için büyük bir adım attı. Topluluğun kısa sürede büyük ilgi görmesi, böyle bir oluşuma duyulan ihtiyacın en büyük kanıtı. Gelecekte daha birçok projeyle ses getireceğine inanıyoruz. AGÜ Girls’ün yolculuğunu heyecanla takip etmeye devam edeceğiz!
