Kayseri'deki Kayzon Grup’ta proje ve saha mimarı olarak çalışan Mimarlık bölümü mezunu Ozan Fatih Emül, deneyimlerini anlattı.
Bize kısaca kendini tanıtır mısın?
Merhaba, ben Ozan Fatih Emül. Abdullah Gül Üniversitesi Mimarlık Fakültesinden 2023 yılında mezun oldum. Şu anda Kayzon Grup’ta proje ve saha mimarı olarak çalışıyorum aynı zamanda kendi girişimim olan Woodrivo adlı tasarım atölyemde ahşap malzeme yoğunluklu sürdürülebilir tasarımlar üzerine deneysel çalışmalar yapıyorum. Bunların yanında AGÜ’de Mimarlık alanında yüksek lisansıma devam etmekteyim.
AGÜ mezunu olmak sana ne tür avantajlar sağladı?
AGÜ’de lisans eğitimim boyunca birçok yarışma ve girişimcilik programlarına katıldım. Katıldığım bu programların birçoğu bana mail yoluyla ulaştı. Dolayısıyla bu konuda mimarlık hocalarımın bana katkısı çok büyük oldu. Hatta birkaç yarışmaya hocalarımla birlikte katıldığım da oldu. Böylece hem hocalarımdan hem de süreçten çok şey öğrendim. AGÜ’nün mimarlık stüdyolarında “öğrenmeyi öğrenmek” diye bir mottomuz vardır, yani eğitimlerde size verilen bilgilerin dışında sizin derinlemesine araştırma yapmanız ve bulgular üzerine düşünüp çıkarımlar yapmanız beklenir. Bu durumun bilgiye erişim yeteneklerimi çok geliştirdiğini düşünüyorum ve bir konuda araştırma yaparken herhangi bir tereddüt yaşamıyorum. Bunların yanında hem hazırlık döneminde aldığım İngilizce dersleri hem de arkadaş çevremin yarısının yabancı öğrencilerden oluşması sebebiyle İngilizce konuşma ve yazma becerilerimde çok büyük oranda akıcılık kazandım. Bu konuda aldığım eğitim gerçekten çok kaliteliydi.
Başarılı bir mezun olarak, mezun olacak öğrenciler ve mezunlara iş dünyasıyla ilgili neler söylemek istersin?
İş dünyasında kimlerle birlikte hangi işi yaptığınız çok önemli. Özellikle mimarlık eğitiminde vurgulanan usta-çırak ilişkisi iş ortamında da devam etmeli diye düşünüyorum. Ben seçimimi bu durumu göz önünde bulundurarak yaptım. Çok keyif aldığım bir ortamda hem ofiste hem de sahada çok çeşitli projelerde çalışarak farklı alanlarda da deneyimler kazanıyorum. Bu benim için çok kıymetli. Bunların yanında işyerinde size değer veren ve inanan, güvenen insanların olması da yapılan işlere yansıyor ve böylece karşılıklı sağlam ilişkiler kurulmuş oluyor.
Mezun olduktan sonra iş arayış sürecin nasıl oldu?
Aslına bakarsanız ben hiç böyle bir arayış dönemi yaşamadım çünkü 2021 yılından beri iş hayatında hep aktif roller aldım. Dönem arkadaşlarımla birlikte pandemiden sonra başlattığımız girişimcilik faaliyetlerimizi özel bir firmanın bize desteğiyle ofis içerisinde bir AR-GE ortamına taşıdık. Mezun olduktan sonra ofisle yollarımızı ayırarak Teknofest’e başvurduk ve ekip arkadaşlarımızla birlikte Turizm Teknolojileri alanında en iyi girişim ödülünü kazanarak 1. olduk. Bir süre sonra ben kendi girişimcilik fikrimi geliştirerek sürdürülebilir mobilyalar üzerine bir iş modeli kurdum. Ardından Kayzon Grup’un hem kendi iş fikrimi geliştirmem hem de yüksek lisansa devam etmem konusunda beni desteklemesiyle birlikte yollarımız kesişmiş oldu. Böylelikle çalışma saatlerinde tüm enerjimi keyifli bir şekilde işe verebilirken, çalışma saatleri dışında kendi girişimcilik fikrime ve yüksek lisans eğitimime odaklanabiliyorum.
AGÜ öğrencilerine mezuniyet sonrası iş hayatına kısa sürede girebilmesi için neler tavsiye edersin?
Öncelikle iş dünyasını üniversiteden sonra geçilen farklı bir hayat gibi düşünmeyin. Üniversitedeyken iş hayatında aktif roller almaya başlayın. Böylelikle, hem daha mezun olmadan tecrübe sahibi olmuş olursunuz hem de mezuniyetten sonra sudan çıkmış balığa dönmezsiniz. İş dünyasını bazı kalıplara sığdırarak düşünmektense daha geniş perspektiften bakmayı deneyin. Gerçekten seçeneklerinizin çok bol olduğunun farkında olun çünkü aslında mezun olurken kendinizi yeterince geliştirdiyseniz seçilen değil seçen konumunda olursunuz. Üniversitenin kütüphanesi büyük bir hazine niteliğinde, bunu çok iyi değerlendirin. Ben henüz hazırlıktayken mimarlıkla alakalı birçok kitap okudum. Bu okumalar beni hem mimarlıkla tanıştırdı hem de ilgimi çok büyük oranda arttırdı. Mimarlık alanında internette bulabileceğiniz çok fazla video kaynak da var. Özellikle Nevzat Sayın ve Uğur Tanyeli’nin konuşmalarını dinleyin ve üzerine bol bol düşünün. Hem mimarlık stüdyosunda hem de ofislerde usta-çırak ilişkisi kuracağınız tecrübeli ve vizyonlu insanları arayın. Mimarlıkta tekerleği yeniden icat etmediğimizi bilin. Bize miras bırakılan binlerce yıllık deneyimleri göz önünde bulundurarak durumları yorumluyoruz. Dolayısıyla geçmişi anlamak bugünü yorumlamak açısından çok kıymetli.
Daha mezun olmadan iş bulmandaki en önemli etken veya etkenler neydi?
Ben 2021 yılından beri dönem arkadaşlarımla birlikte girişimcilik programlarına aktif olarak katıldım. Bu doğrultuda ilerlerken ekibimizi fark eden firmalar bize kapılarını açtı. Böylece iş hayatıyla 3. sınıfın başında tanışmış oldum. Bana kalırsa buradaki en büyük faktör sağlam bir ekip ve belirli bir amaç doğrultusunda heyecanla ilerleme tutkusuydu. Bu tutkuyu görebilen insanlar da haliyle size ihtiyacınız olan desteği veriyor.
AGÜ’nün %100 İngilizce eğitim vermesinin iş hayatına girerken ne gibi avantajı oldu?
İngilizcenin benim için iş hayatına girerken doğrudan bir avantajı olmasa da bilgiye erişirken dil bilmenin avantajı çok büyük oldu. Çünkü dünyadaki kaynakların çoğu İngilizce. Ayrıca bazı müşterilerle çalışırken İngilizce iletişim kurmak gerekiyor ve ben bu konuda hiçbir sorun yaşamıyorum.
AGÜ’yü tercih etme sebebin neydi?
AGÜ’nün benim için en cazip yanı öğrencilere sunduğu imkanlardı. Özellikle Öğrenci Köyü gibi eşsiz bir yerde burslu olarak barınma imkânım oldu. Kendimi bu açıdan çok şanslı hissediyorum. Bunun yanında İngilizce hazırlık eğitimindeki kalite Türkiye’de çok az üniversitede vardı ve bu avantajdan yararlanmak istedim. Ayrıca kampüsün eski bez fabrikası yerleşkesi olması bana o dönemde çok ilginç geldi. Öğrenci olarak olmasa bile mutlaka gelip gezerdim. Kampüs 6 yılın sonunda bana halâ çok güzel geliyor, içinde dolaşmaktan hiç sıkılmadım.
Bundan sonra kariyerindeki hedeflerin nelerdir?
Mimarlık alanında saha ve proje alanındaki deneyimlerimi arttırırken kendi girişimcilik fikrimi bir iş modeline dönüştürmek için somut adımlar atıyorum. Mimarlıkla mobilyanın her zaman iç içe olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla şu anda yaptığım bütün işler aslında birbirleriyle bağlantılı. Bunun yanında işyerinde olabildiğince deneyim kazanmaya çalışıyorum ve bu deneyimleri çalıştığım ortama aktararak firmanın yükselmesine katkıda bulunmak istiyorum.
İşyerindeki bir günün nasıl geçiyor?
Öncelikle çok keyif aldığım bir ortamda ve sevdiğim insanlarla birlikle olmaktan çok mutluyum. Sabah rutinleri kahveyle birlikte yaptığımız kısa ve keyifli balkon sohbetleriyle geçiyor. Ardından öğle vaktine kadar genelde masa başında proje çiziyorum. Bazen bilgisayar ekranına bakmak yoruyor. Ben de projeleri çıktı olarak alıp üzerinde karalamalar yapıyorum. Tabi arada ofisteki sevimli kedimiz Zeus’la takıldığım da oluyor. Öğlen yemeğinden sonra çizdiğim projenin takibini yapmak üzere sahada oluyorum. Günün yarısının ofiste yarısının sahada geçmesi bana hem mental hem de fiziksel olarak çok iyi geliyor. Çizdiğim projenin takibini sahada yapmayı da işlerin sağlıklı yürümesi açısından çok doğru buluyorum.
Kabul ettiğin ve çalışmaya başladığın şu an ki işinden başka aldığın teklifler var mıydı?
Evet vardı ama ben hem çok fazla deneyim kazanacağım hem de mutlu olacağım bir ortamda bulunmayı tercih ettim.