Bu köşemizde mart ayında gerçekleşen kayda değer ve ilgi çekici bilimsel gelişmelerden bahsedeceğim.
Öncelikle halihazırda gündemde olan Ukrayna-Rusya savaşının partikül fiziğine olan etkisinden bahsedelim. CERN, geçtiğimiz ayın sonlarında Ukraynalı bilim insanlarının da talebiyle bundan sonraki çalışmalarında Rusya’nın partnerliğini reddedeceğini belirtti. CERN, 2012 de başlattığı parçacık hızlandırıcı deneylerine, personelinin %8’i Rus bilim insanlarından oluşuyor olmasına rağmen mart ayı itibarı ile Ruslar olmadan devam edecek1.
Bilindiği üzere CRISPR teknolojisi (gen düzenleme) geçtiğimiz yıllarda genetik bilimine damga vuran gelişmelerden birisiydi. Mart ayının yeni gelişmelerinden bir başkası da bu teknolojiyi kullanarak soyu tükenmiş bir fare türünün (Christmas Adası Sıçan) fosillerinden özütlenmiş DNA’sını orijinaline en yakın şekilde nasıl düzenleyebilecekleri üzerine başlatılan çalışmalar. Araştırma ekibi, Christmas Adası sıçan genomunun, Norveç kahverengi sıçan genomunun yaklaşık yüzde 95'ine eşlendiğini buldu. Sonraki ileri analizler, eksik olan yüzde 5'in yalnızca teknikteki bir kusurla veya yetersiz bir referans genomla açıklanamayacağını gösterdi. Aksine, iki tür arasındaki evrimsel farklılık nedeniyle, bu genetik bilginin çoğu basitçe kayboldu. Dahası, kayıp genler rastgele değildi. Sıçanın bağışıklık tepkilerini ve koku alma duyusunu kontrol eden iki ana bölgeye girme eğilimindeydiler. Dolayısıyla, bir Norveç kahverengi sıçanının genomu Noel Adası sıçanına benzeyecek şekilde düzenlenirse, yeni yaratık prototipinden farklı bir şekilde kokardı. Bu, bir vekil Christmas Adası faresinin eski habitatına bırakılması halinde hayatta kalma şansını engelleyebilir2.
Popüler bilim köşemizi, ilgi çekici bir astronomi haberi ile bitirelim. Mart ayının başında elde edilen bulgulara göre NASA’nın uzaydan yakaladığı yeni bir görüntü yaşlanan bir kırmızı yıldızı çevreleyen devasa gaz halkalarını fotoğraflamış. Yeni görüntüler, V Hydrae adlı büyük bir kırmızı yıldızı çevreleyen devasa gaz halkalarının, sonunda çok daha küçük ve daha mavi bir yıldıza dönüştüğüne işaret ediyor. NASA'nın Pasadena, California'daki Jet Propulsion Laboratuvarı'nda astronom olan Raghvendra Sahai, "Yıldız kesinlikle başkalaşım geçiriyor" diyor ve "Bu tür halka benzeri yapılar daha önce hiçbir nesnede görülmemişti." diye ekliyor. Son 800 yıl boyunca yıldızdan fırlatılan üç eşmerkezli halkanın gözlemleri, gökbilimcilerin dev yıldızların hayatlarının sonuna doğru kütlelerini nasıl kaybettiklerini anlamalarına ve kozmosu gezegen ve yaşam inşa eden unsurlarla tohumlamalarına yardımcı olabilir3.
Kaynakça:
1. https://www.scientificamerican.com/article/cern-suspends-collaborations-with-russia/
2. https://www.sciencenews.org/article/crispr-de-extinct-christmas-rat-species-gene-editing
3. https://www.sciencenews.org/article/star-red-giant-age-gas-rings-new-image-white-dwarf