Değerli AGÜ Ailesi,
Zor zamanlardan geçiyoruz. Sadece etki ettiği bölgeleri değil ülkemizi neredeyse tümüyle etkileyen ve asrın felaketi olarak adlandırılan bir deprem yaşadık. Ne yazık ki deprem fiziken halen sürüyor ve biz Kayseri’de yaşayanlar dahil olmak üzere neredeyse her gün hissettiğimiz sarsıntılarla endişeli saatler geçiriyoruz. Ülkemiz çok sayıda vatandaşını kaybetti ve aileler dağıldı. Dahası depremden sağ kurtulan yüzbinlerce belki de milyonlarca insanımız şimdi yeni bir hayata başlamanın güçlükleri ve belirsizlikleriyle karşı karşıya. Ama sadece bölge halkı değil, Türkiye’de yaşayan neredeyse herkesin bir yakını, arkadaşı, tanıdığı vardı depremin etkilediği devasa coğrafyada. Ve son olarak, komşumuz Suriye de bizimle aynı depremi yaşadı ve her iki ülkede yaşayan Suriyeliler de ciddi acılar çektiler.
Peki ne yapmalı, nasıl devam etmeli hayatımıza? Ünlü yazar Charles Dickens’ın İki Şehrin Hikayesi adlı kitabının giriş cümlesinde belirttiği gibi zamanların en kötüsü ev umutsuzluk kışıyla nasıl başa çıkmalı? Aslında cevap çok basit ve gözümüzün önünde. Birbirimize yardım ederek, dayanışarak ve halk olduğumuzu hatırlayarak ki bunun binlerce örneği gün be gün gözümüzün önünde yaşanıyor. Gerçekten de halkımız bu zor zamanlarda olağanüstü bir dayanışma örneği sergiledi. Bölgeye yardıma koşan ya da yaşadığı coğrafyada yardım toplayan, gönderen herkes aslında halk olmanın bitimsiz bir süreç olduğunu, halkımızın bu enkazın altından kalkabileceğini gösterdi. Okulumuz da bu konuda elinden geleni yaptı. AGÜ yurtlarında yaklaşık yüzün üzerinde aile ikamet ediyor ve ilgili birimlerimiz depremzedelerin ihtiyaçlarını karşılamak için her gün çalışıyor. Aslında biz bunu bir kere daha yaşamıştık. Bu sefer deprem değil ama savaşın ülkemizi yıkıp tükettiği bir tarihte işgalcileri yurdumuzdan kovup ülkemizi ayağa kaldırmıştık. AGÜ Haber Bülteni olarak bunu bir kere daha yapacağımıza inanıyoruz. Bir kez çıkmıştık enkazdan, bir daha çıkarız. Zira Dickens’ın aynı cümlesinde ümitsizlik kadar aydınlık mevsimlere ve umut baharına da yer verildiğini biliyoruz ve İngiliz yazarın insana dair inancını biz de paylaşıyoruz.
