AGUNews

Kasım 2023, Sayı 80

Olağanüstü Bir Gece - Kitap İncelemesi

Betül Akarsu Kasım 2023, Sayı 80 4455
Olağanüstü Bir Gece - Kitap İncelemesi

Kitap duygusuz addedilebilecek, arzuladığı her şeyi neredeyse hiç çaba göstermeden alan, daha yeni reşit olmuşken ömrünün sonuna kadar çalışmasa bile ona fazlasıyla yetecek servete sahip olmuş bir adamın hikayesini anlatıyor. Zaman içinde bulunduğu burjuvaziye öylesine ayak uyduruyor ki insan olmanın temel yapı taşlarından hissetmek denen şeyden mahrum kalıyor.

Bir gün nişanlısı sayılabilecek kadar yakın olduğu bir kadından, başka biriyle evleneceğine dair gönderilen mektubu okuduğunda içinde normal şartlarda peyda olması gereken hiçbir duygu oluşmuyor. Hiçbir şey hissetmiyor. Ne kıskançlık ne ihanete uğramışlık ne öfke ne de hırs... Sanki bir el kalbine uzanmış ve orda bulunan tüm duyguları çekip çıkarmıştı kırıntısı dahi kalmayana dek. Bu durumu fark ettiğinde içinde endişe duyamayacak kadar hissizdi. Sonrasında “olağanüstü” olarak addettiği o geceden sonra hissetmeyi, yaşamayı ve hayatı anlamlandırmaya başladı.

Hırsızlıkla başlayan akşamın bu kadar hareketli geçmesinin sebebi karakterin monotonluktan kurtulmayı yanlışlıkla da olsa seçmiş olması ve hayatına koyduğu görünmez sınırların dışına çıkmasıyla meydana geliyor. Aslında kendi de farkında olmadan içinde bulunduğu çevreye uyum sağlama çabasından dolayı oluşturmuştu o sınırları. O akşamdan sonra etrafında başka başka hayatların, başka ailelerin, dertleri olan insanların olduğunu keşfetmişti ve bu keşif, o olay sonrasındaki bir buçuk yıllık ömrünü hem kendinin huzur içinde hem de etrafındaki insanların ondan daha hoşnut olduğu, ettiği sohbetlerden keyif alır hale gelmesine sebep olmuştu. Aslında o gece o sokaklar, o insanlar ona olması gereken insani özelliklerini geri vermişti.

Kitabı okurken aslında pek çoğumuzun istediğimiz her şeye sahip olduktan sonraki halimizi yansıttığını düşündüm. Arzular, istekler insan yaşamını diri tutan şeylerdi. Her şeyi olan insan aynı zamanda hiçbir şeye sahip değildi çünkü artık ne arzulayacak bir şeyi kalmıştı ne de yeni şeyler göreceği bir hayatı... Sıfırı tüketmiş, başladığı yere içindeki arzu ateşinden yoksun olarak tekrar dönmüştü.