AGUNews

Kasım 2023, Sayı 80

Monet'nin "Gün Doğumu" Resminin İncelemesi

Gökçen Kundak Kasım 2023, Sayı 80 4462
Monet'nin "Gün Doğumu" Resminin İncelemesi

Modern dönemde Edward Hopper’dan bahsetmiştik. Bu defa aslında Hopper’ın çağdaşı ve izlenimcilik akımının resim sanatında bir manifestosu niteliğinde olan Impression:Soleil Levant yani İzlenim: Gün doğumu resmini inceleyeceğiz.

Empresyonizm (İzlenimcilik), adından da anlaşılacağı üzere izledikçe ve resme uzun baktıkça anlam kazanan resimlerle ayırt edilebilir. Aynı zamanda Rönesans döneminde oluşturulmuş olan gerçeklik algısını yıkan ve derinliği perspektifle değil de renklerle sağlayan bir akım olarak varlık gösteriyordu.

Buradaki renk algısı, Favizm’de görülen gibi çiğ ve ilkel değil, doğala yakın ve palette birbiriyle harmanlanmış renkleri içeriyordu.

Bu akımın ilk öncülerinden olan Claude Monet, Paris’te doğan ve baba mesleği bakkallık olan bir çocuktu. Bu yüzden olsa gerek daha ortaokul yıllarında karakalem karikatürler çizerek bunları satmaya başladı. Savaş döneminde oradan oraya sürüklenirken İzlenim: Gün Doğumu tablosunu yaptı ve Paris’te düzenlenen ilk empresyonizm sergisimde bu resimle bulunarak büyük ilgi topladı.

Çocukluğunun geçtiği La Havre kentindeki limanı resmeden Monet, yatay perspektif kullandı. Işığın tasvirini ön plana çıkararak farklı renkleri kullanmıştır. Mavi- yeşil tonlarda çizmiş olduğu limanın üzerinde ateş rengi, küçük bir güneş parlamaktadır. Güneşin denizin yüzeyinde oluşturduğu turuncu kırmızı ışıltılar resmin soğuk tonlarını kırar. Buna ek olarak ön plandaki kayıkları daha koyu ve arkada kalan kayıkları ve limanı daha açık yapan Monet derinlik etkisini yine renklerle vermiştir. Gökyüzüne ve denize baktığımızda da fırça darbelerinin yönünün farklılık gösterdiğini görürüz. Bu açıdan ekspresyonizmle benzerlik gösteren fırça darbelerinin amacı resme boyut kazandırmaktır.  

Son olarak yazıyı bu resmi her gördüğümde kafamda beliren Melih Cevdet replikleriyle bitirmek istiyorum.

Erkek: Bak bak! Mavilik girmeye başladı orada, görüyor musun?

Kadin: Ne güzel, sen de seviyor musun?

Erkek: Bu saatlerde uyumuş olurum ben. Sabaha karşı ihtiyarlamış olduğumu bilmek istemem.

Kadin: Hiç görmedin mi bu maviliği?

Erkek: Hayır. Düşündüm.