AGUNews

Ekim 2025, Sayı 97

Çalışma Sorunsalı

Özgür Balkılıç Ekim 2025, Sayı 97 43
Çalışma Sorunsalı

Uzun bir aradan sonra okulumuzun açılmasının sevincini yaşıyoruz hepimiz. Elbette tatil, dinlenmek bütün insanlığın en temel gereksinimidir. Hele ki teknolojinin ve sadece teknolojiden ibaret olmayan üretim güçlerinin bu kadar gelişmesine karşın insanlığın bütün dünyada tuhaf bir biçimde gittikçe artan iş temposuna ve yoğunluğunu düşünürsek bireysel ve toplumsal varlığımızı yeniden üretmeye ihtiyacımızın ne denli elzem olduğunu kavrayabiliriz. Belki de bütün insanlığın ünlü filozof Bertrand Russell’ın çalışmanın modern dönemde abartışmış bir erdem olduğuna yönelik sözlerine kulak vermesinin zamanı çoktandır geldi de geçiyor….

Ama belki de günümüzün söz konusu koşullarının temel müsebbibi belki modern kapitalizmle birlikte, belki de işi yapanla işi verenin arasındaki ayrımın ortaya çıktığı erken çağlardan beridir iş zamanı ve tatil zamanı arasındaki ayrımda kendini somutlayan işin örgütlenme biçimidir. Elbette içerisinde yaşadığımız toplumun devamlılığını sağlamak için tarif edilmiş bir zaman dilimi içerisinde ifa etmemiz gereken “iş”in gerekliliğini yadsımıyorum. Ancak bana kalırsa sorun hem bu “iş”in gerçekten toplumun devamlılığını, asıl ihtiyaçlarını sağlamak için mi örgütlendiği yoksa belirli özel çıkarlar etrafında mı yapıldığı hem de bireysel ve/veya toplumsal varlığımızı sürdürmek için yaptığımız tüm diğer faaliyetlerin -örneğin yemek yapma, ev işleri, çocuk bakımı- “iş”ten sayılmadığı bir “gerçeklik” kurgusunda yatmaktadır. Sonuçta ise, hem çalışmanın insanlığın büyük bir çoğunluğu için zul haline geldiği, yaratıcı bir dinlenmenin ise neredeyse imkânsız olduğu bir yaşam döngüsü hepimiz için bir kabus haline gelmiş durumdadır.

Yine de günümüzün bunaltıcı koşullarından bir anlığına, en azından imgelememizde sıyrıldığımızda bile ortak bir amaç uğruna çalışmanın insanın hem bireysel hem de toplumsal yaşamına kattığı değer yadsınamaz. Abdullah Gül Üniversitesi ve bu üniversiteyi yaratan bizleri- öğretim kadrosu, öğrenciler, idari çalışanlar ve kol emekçileri-bir kez daha biraya getiren bu yeni dönem umarım hem elbirliğiyle çalıştığımız hem de dinlendiğimiz, bizlere bireysel ve toplumsal olarak değer katan bir zaman dilimine denk düşer. İşte o zaman bizleri fiziksel ve toplumsal olarak bir araya getiren okulumuzu geliştirmek için hepimizin elini taşın altına koyacağından hiçbir şüphem yoktur.