Çok özlediğimiz yaz aylarının ardından bizleri karşılayan sonbahar ayları biz tiyatroseverleri ayrıca heyecanlandırmakta. Nasıl ki bu aylarda okulların açılması ile kampüsümüz öğrencilerimiz ile buluşuyor ise tiyatro sahnelerinin de tozu kalkıyor, yoğun provalar ve oyun gösterimleri birbiri ardına sıralanıyor. Eylül-Ekim aylarında devlet tiyatroları ve özel tiyatroların vermiş olduğu ara biter ve yeni oyun çalışmaları ile oyun gösterimleri kaldığı yerden devam eder. Aynı zamanda üniversite tiyatro kulüpleri de aralarına katılacak yeni üyeleriyle beraber daha bir renkli ve enerjik bir şekilde başlar döneme. Bizlere de binlerce yıldır süregelen bu renkli dünyaya katılmak düşüyor. Bizlerin zihninde birbirinden farklı kapılar açacak olan farklı duygularımızı bize yeniden hissettirecek olan onlarca oyun izleyeceğimiz yeni döneme heyecanla merhaba diyoruz.
Tiyatro konusunda ilk sistematik görüşler çağın düşünürleri tarafından Antik Yunan döneminde karşımıza çıkmaktadır. Platon, Aristoteles gibi ünlü düşünürler tiyatro sanatının kurucu düşüncelerini ortaya koymuş olup tiyatro sanatının işlevi, toplum ile arasındaki bağı gibi konularda görüş bildirmişlerdir. Özellikle Aristoteles’in ‘Poetika’ adlı metni tiyatro için kurucu bir metin olarak kabul edilmektedir. Dönemine göre belki de altın çağını yaşayan tiyatro sanatında dönemin politik, ekonomik ve demokratik koşullarının da elverişli olmasıyla günümüze kadar taşınan eserlerin ortaya çıkması söz konusu olmuştur. Bilinen yaygın kuramlara göre tören ve ritüel kaynaklı ortaya çıkan gösteri bir sanat dalı olarak bu dönemde filizlenmiştir. O zamanlardan günümüze kadar pek çok gelişime ve yeniliğe sahip olan tiyatro seyircisi ile kurduğu ilişkide birçok duyuya aynı anda seslenebilmesi, seyirci ile zamanı ve mekânı birlikte paylaşabilmesi, dinamik bir yapıya sahip olabilmesi gibi özellikleriyle diğer sanat dallarından farklı bir yerde konumlanmaktadır.
Her yeni sayıda tiyatroya dair bir şeyler kaleme alacağımız bu bölümde sözlerimizin sonuna gelirken geçmişten günümüze tiyatro sanatının gelişmesine katkıda bulunan tiyatro sanatçılarımızı saygıyla anıyoruz. Son zamanlarda pandemi sebebiyle uzak kaldığımız tiyatro sahnelerine duyduğumuz özlemi dindireceğimiz bir sezona bir kez daha merhaba diyoruz. Son olarak ‘tiyatro iyidir efendim, gidiniz katılınız’.