Savaşlar artık her zamankinden daha acımasız ve ölümcül. Bu teknoloji çağında taraflar, sivil yerleşim yerleri, enerji tesisleri ve hatta limanlar gibi askeri olmayan noktaları ve rakiplerin stratejik altyapılarını hedef almakta sınırlı değil. İşin kötü yanı, artık küresel bir dünya olduğumuz için, bu tür altyapıları hedef almak eskisinden daha büyük ve daha çeşitli etkilere neden oluyor.
Şu anda dünyanın en güncel güvenlik sorunu Rusya-Ukrayna Savaşı. Taraflar, rakibinin tüm varlıklarını hedef aldığından, bu savaş sadece askeri bir güvenlik sorunu değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal sorunlara da yol açmaktadır. Rusya, savaşın tansiyonunun tırmanmasıyla birlikte Ukrayna'nın bölgedeki bazı önemli limanlarını kontrol ederek Ukrayna'nın Karadeniz üzerinden yaptığı ticareti bloke ediyordu. Rusya'nın bu önemli hamlesi jeopolitik kırılmayı doğurdu.
Abluka ardından küresel düzeyde tahıl fiyatları keskin bir şekilde arttı ve başta Somali, Benin veya Sudan gibi Afrika ülkeleri olmak üzere birçok ülke gıda güvensizliği ve hatta kıtlık ile karşı karşıya kaldı. Yukarıda listelenen bu ülkeler, tahıllarının neredeyse yüzde 100'ünü Rusya ve Ukrayna'dan sağlıyor.
Türkiye, yaklaşmakta olan gıda güvensizliğini ilk gören ülkelerden biri oldu ve jeopolitik bir kırılmayı önlemek için inisiyatif almakta çekinmedi. Rusya-Ukrayna Savaşı'nda tarafsız olan Türkiye, Ukrayna limanlarındaki ablukanın kaldırılması için UKR ile RUS arasında tahıl anlaşması görüşmeleri sürecine aracılık etti. 22 Temmuz'da İstanbul'da Türkiye'nin girişimiyle BM çatısı altında BM, TUR, UKR ve RUS arasında bir anlaşma imzalandı. Anlaşmaya göre UKR'nın tahıl ihracatı yeniden serbest bırakıldı.
İmzalanan anlaşma üzerine BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Bu anlaşmanın dünya için olduğuna hiç şüphe yok. Bu anlaşma, iflasın eşiğindeki gelişmekte olan ülkelere ve kıtlığın eşiğindeki en savunmasız insanlara yardım getirecek.” Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan da Türkiye'nin anlaşmadaki motivasyonuna değinerek, "Medeniyet anlayışımızın bize yüklediği sorumluluğun bilinciyle hareket etmeye devam edeceğiz" dedi. Anlaşmanın ardından ABD, ENG, AB, Afrika Birliği ve daha pek çok ülke ve kuruluş liderliği için Türkiye'ye ve anlaşmadaki takibi için BM'ye teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yürürlüğe giren anlaşmanın ardından son 4 ayda mutabakat devredeyken, anlaşma sayesinde 500'e yakın gemiyle 11 milyon tonu aşkın tahıl ve gıda maddesinin ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldığını söyledi.