AGÜ News’in bu ayki sayısının konuğu, Üniversitemiz Yönetim Bilimleri Fakültesi Büro Personeli Ayşe Kayhan. Merhaba Ayşe Hanım, öncelikle AGÜ News ailesi olarak bize değerli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim. Klasik giriş sorumuzla başlamak istiyorum: Ayşe Kayhan kimdir?
Aslen Yozgatlıyım fakat Kayseri’de doğdum ve büyüdüm. Eğitim hayatımı da Kayseri’de tamamladım. Lise eğitiminin ardından Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi’nde İşletme Yönetimi Bölümü’ne başladım; ancak hocalarımın tavsiyeleri doğrultusunda İktisat Bölümü’ne geçmeye karar verdim. Erciyes Üniversitesi İktisat Bölümü’nden mezun oldum. Ayrıca Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nde bir dönem formasyon eğitimi aldım. Yaklaşık bir buçuk yıl ücretli öğretmenlik yaptıktan sonra KPSS’ye hazırlanarak merkezi atama ile 2023 yılında ilk görev yerim olan AGÜ’ye atandım. İlk atama yerim olması nedeniyle üniversitemin bende ayrı bir yeri vardır. Göreve ilk olarak Genel Sekreterlikte başladım, ardından Yönetim Bilimleri Fakültesi’ne geçtim. Şu anda ise Erciyes Üniversitesi’nde İktisat yüksek lisans programına devam etmekteyim.
Ne güzel. Peki Ayşe Hanım, kariyerinize ilk olarak eğitimci olarak başlamışsınız. Formasyon eğitiminiz var ve bir süre ücretli öğretmenlik yapmışsınız. Sonrasında ise KPSS ile merkezi atamayı tercih ettiğinizi belirttiniz. Buradaki motivasyonunuz neydi? Neden böyle bir değişikliğe gittiniz?
Aslında eğitim çatısı altında çalışmayı seviyorum. Öğrencilerle iç içe olmayı, eğitim süreçlerinin bir parçası olmayı çok değerli buluyorum. Kendim de hâlen eğitimime devam ediyorum. Bu nedenle farklı bir alana yönelmiş gibi hissetmiyorum; aksine, yine eğitim-öğretimin bir parçası olduğumu düşünüyorum.
Anladığım kadarıyla sevdiğiniz bir çalışma alanındasınız. Peki, üniversitemizdeki görev tanımlarınız nelerdir? Büro personeli olarak Yönetim Bilimleri Fakültesi’nde hangi görevleri yürütüyorsunuz?
Fakültemize ilk geldiğimde mutemet olarak göreve başladım. Daha sonra dekan sekreterliği görevini de üstlendim. Mutemet olarak fakültemiz personelinin maaş ödemelerinden, hocalarımızın ek ders ve sınav ödemelerinden, öğrencilerimizin staj işlemlerine ilişkin süreçlerden sorumlu olduğumu söyleyebilirim. Ayrıca dekan hocamızın sekreterlik görevini de yürütmekteyim.
Peki, AGÜ çatısı altında çalışan bir personel olmaktan memnun musunuz? Eğitim çatısı altında olmayı sevdiğinizi söylediniz, ancak burada AGÜ’yü farklı kılan yönler var mı? Varsa, bunlar nelerdir?
Açıkçası bir öz eleştiri yapacak olursam, Kayseri’de doğup büyümüş olmama rağmen AGÜ’ye daha önce hiç gelmemiştim. Atandıktan sonra ilk geldiğimde ise kendime “Neden daha önce gelmedim?” diye kızdım. Üniversitemize ilk geldiğimde aklımdan geçen ilk şey burada öğrenci olmak isteğimdi. Öğrencilere gösterilen ilgi, üniversitemizin ortaya koyduğu vizyon, mezunlarımızın yüksek oranda istihdama katılması ve daha pek çok unsur, burada öğrenci olmanın insana kendini şanslı hissettirdiğini düşündürüyor. Bir personel olarak da AGÜ’de çalışmaktan, böylesine güzide bir kampüsün parçası olmaktan dolayı kendimi şanslı hissediyorum. Ayrıca üniversitemizin personeline sunduğu eğitimlerin çok faydalı olduğunu belirtmek isterim. Hizmet içi eğitimler sayesinde AGÜ personeli kendini geliştirme fırsatı buluyor. Teorik eğitimleri uygulamalı olarak görebilsek çok daha etkili olur diye düşünüyorum, ancak yine de çok geniş bir yelpazede oldukça değerli eğitimler aldığımızı söyleyebilirim.
Peki, Yönetim Bilimleri Fakültesi’nde çalışmaktan memnun musunuz?
Yönetim Bilimleri Fakültesi’nde çalışmaktan dolayı çok memnunum ve kendimi çok şanslı hissediyorum. Açıkçası fakültemizde uyumlu bir çalışma ortamımız olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Size komşu bir fakültede çalışan bir personel olarak bu uyumunuzu dışarıdan da görebildiğimi söyleyebilirim. Bu vesileyle sizin aracılığınızla tüm Yönetim Bilimleri Fakültesi personeline de selamlarımızı iletelim. Peki Ayşe Hanım, iş hayatı dışında neler yaparsınız? Boş vakitlerinizi nasıl değerlendirirsiniz? Hobileriniz nelerdir?
Haftada üç gün müsait oldukça spora gidiyorum. Doğa yürüyüşleri yapmayı çok seviyorum, özellikle Koramaz Vadisi’ni tavsiye ederim. Bir kızım var, genellikle boş zamanlarımı onunla geçirmeyi tercih ediyorum. Sinema, yürüyüş gibi aktiviteleri kızımla beraber yapıyoruz.
Tabii, çocuk olunca iş hayatı dışında kalan vakit otomatik olarak ona ayrılıyor herhalde.
Aynen öyle hocam. Ne yapıyorsak aslında birlikte yapıyoruz diyebilirim. Örneğin mutfağa girip pastalar, börekler gibi şeyleri beraber hazırlıyoruz. Bu da bizim için çok güzel bir etkinlik oluyor.
Peki Ayşe Hanım, doğma büyüme Kayserili olduğunuzu söylediniz. Sizce Kayseri’de yaşam nasıl? Daha önce farklı şehirlerde yaşamış olan personellerimiz Kayseri’yi diğer şehirlerle karşılaştırabiliyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Kayseri’de yaşamanın avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Genel olarak şöyle söyleyebilirim: Kayseri’de yaşanır! Ulaşım, barınma ve pek çok açıdan rahat bir şehir olduğunu düşünüyorum. Kolay bir şehir; özellikle çalışanlar için avantajlı bir yaşam sunduğunu söyleyebilirim.
Peki, Kayseri’de eksikliğini hissettiğiniz bir şey var mı? “Keşke şu da olsa” dediğiniz bir şey mesela?
Kayseri’nin yemek kültürü oldukça zengin ve meşhur yemekleri çok fazla. Ancak bu zengin mutfağı sunacak kaliteli restoran imkânlarının oldukça kısıtlı olduğunu düşünüyorum. Farklı şehirlerden misafirimiz geldiğinde Kayseri’nin yöresel lezzetlerini deneyimleyebilecek ve aynı zamanda kaliteli hizmet alabilecek bir mekân eksikliği hissediliyor. Bunun dışında Kayseri hem sosyal hem de kültürel açıdan oldukça zengin bir şehir.
Peki, hiç kayak denediniz mi? Bildiğiniz üzere Erciyes Kayak Merkezi çok önemli bir lokasyon.
Evet, denedim. Kızımla bu kış sezonunda da gittik. Ara sıra fırsat buldukça gitmeye çalışıyoruz. Tam profesyonel olmasak da elimizden geldiğince yapmaya gayret ediyoruz.
Son olarak, öğrencilerimize ve okurlarımıza bizler aracılığıyla iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Öğrencilerimize şunu söylemek isterim: Hocalarımızın bilgi, birikim ve tecrübelerinden en iyi şekilde yararlanmaları gerekiyor. Gerçekten çok değerli hocalarımız var. Bu durum öğrencilerimiz için büyük bir fırsat ve mutlaka değerlendirmeleri gerektiğini düşünüyorum. Hocalarımızın dizinin dibinden ayrılmasınlar; çünkü hocalarımız da çok anlayışlı ve pozitif insanlar. Ayrıca üniversitemiz İngilizce eğitim veren bir kurum ve bu imkânı da mutlaka değerlendirsinler. İngilizce başlangıçta zorlayıcı olabilir fakat üzerine giderek lisans yıllarında bu dili öğrenmeleri onlar için büyük bir avantaj sağlayacaktır. Bu 4-5 yıllık süreçte ceplerine ne koyarlarsa, hayat boyu onlar için kazanç olacaktır. Bu nedenle üniversitemizin sunduğu tüm imkânları değerlendirerek dolu dolu mezun olmalarını isterim. Okurlarımıza da selamlarımı iletmek isterim. Hem Yönetim Bilimleri Fakültemiz personeline hem komşumuz olan İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’ne, hem de Genel Sekreterlik çalışanları özelinde tüm AGÜ personeline selamlarımı gönderiyorum.
Ayşe Hanım, AGÜ News ailesi adına bize değerli vaktinizi ayırdığınız için çok teşekkür ederim. Çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim.